SONKALEİZMİR-İzmir Gündoğdu Meydanı'nda toplanan binlerce emekli astsubay özlük haklarının verilmesi için hükümete çağrı yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale, İZDEDA kurucu Başkanı Haydar Özkan'ın da katıldığı protesto mitingine çevre illerden de büyük katılım oldu.
Hükümete tepki gösteren ve haklarını isteyen astsubayların basın açıklaması şöyle:
Burada Kurtuluş Savaşı'nda ilk kurşunun atıldığı, Kuva-yi Milliye ruhunun oluştuğu, mücadelenin başladığı bir alandayız. Ömrünü vatan, millet, onur, hak, emek, ekmek mücadelesiyle geçirmiş; Anadolu'nun dağ köylerinden, şehirlerin çeperlerinden, kerpiç sıvasız evlerden gelmiş; kendi düğününe katılamamış, çocuğunun doğumunda yanında bulunamamış, yarının gül yanağını koklamadan genç yaşta kara toprağa girmiş şehit olmuş; binlerce, on binlerce astsubay meslektaşlarımızın hatıralarıyla selamlıyorum sizleri. Hoş geldiniz, onur verdiniz.
Değerli meslektaşlarım, biliyoruz ki ülke kaynaklarının kimlere, nerelere ve nasıl kullanılacağının tespiti tamamen siyasi iktidarın tasarrufundadır. Siyasi iktidar politikaları, bazı harcama kalemlerini öncelerken, bazı harcama kalemlerini öteleyebiliyor. İstenilen yerlere ödenek bulunurken, ülke savunmasında en önde yer alan, şehit Astsubay Ömer Halis Demir örneğindeki gibi bir emirle ölümü göze alıp şehadet şerbetini içen, ülkenin kaderini değiştiren, ordunun bel kemiği astsubayların verilen sözlere rağmen ısrarla haklarının verilmiyor olması ve bu durumun da diğer emekli vatandaşlarımızı emsal gösterilerek ve onları kullanarak yapıyor olması, sorumluluğu üzerinden atma çabasından başka bir girişim değildir.
Siyasi iktidar ve ilgililere bir hatırlatma yapma gereği duyuyoruz:
- Hükümet, 21 Aralık 2015-21 Aralık 2016 arasını kapsayan Eylem Planı 179 nolu eylem maddesinde astsubay emeklileriyle ilgili sorunların giderileceği denildi.
- Halihazırda Milli Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler’in Genelkurmay Başkanı olduğu 25 Aralık 2013'te "Onları haklı gördüğüm tek alan tazminat talepleri, fakat bunun muhatabı hükümettir" açıklamasından 10 yıl sonra bugün hükümetin MSB olarak yetki sizde nereye kadar öteleyeceksiniz bu haklı talebimizi.
- Önceki dönem MSB ve halen MSB Komisyon Başkanı Sayın Hulusi Akar'ın 25 Ocak 2019 yılında "Emekli astsubaylarımızı muhatap alan bir konu üzerinde çalışıyoruz" açıklaması yaptı. İstendiğinde bir gecede geçen kanunlar varken astsubaylarla ilgili çalışmalarınız 5 yıldır bitmedi mi?
- Daha 10 ay önce Mayıs 2023 genel seçimlerinden önce torba yasa ile haklarınız verilecek denilip, son anda yetişmedi kadük kaldı, seçimlerden sonra ilk genel kurulda haklarınız verilecek denildi. Kaç genel kurul geçti Mayıs'tan bu yana.
- Geçen hafta TBMM kapanmadan önce yine tasarı Cumhurbaşkanına sunuldu seçimlerden sonra verilecek denildi.
Artık inanmıyoruz bu yalanlara… Maalesef haklılığımız ilgililer tarafından bilinip, kabul edildiği halde bugün yarın oyalamasıyla sürekli kandırıldık, ötelendik. Biz kimseden alınsın bize verilsin demiyoruz, imtiyaz istemiyoruz, sadaka, ulufe istemiyoruz; emeğimizin karşılığı, söz verilen haklarımızı istiyoruz.
Taleplerimizi içeren basın bildirimizin muhatabı devletimiz olup temsili muhatabımız Sayın Cumhurbaşkanımız, Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız, Genelkurmay Başkanımız ve TBMM'dir. Sadece emeği ile değil, görev gereği emeğinin yanında canını, kanını ortaya koymuş, TSK'nın emir, komuta ve lider kadrolarının %65'ini teşkil eden, kanunen subay yardımcısı olarak tanımlanan astsubaylar emsali az görünür bir şekilde mesleki, mali, hukuki, özlük ve sosyal alanlarda büyük haksızlıklarla karşı karşıya kalmışlar, mağduriyetler yaşamışlar ve halen yaşamaktadırlar. Sıcak odasında, masa başında, ailesi ve çocuklarıyla, kendi memleketinde hayat ve görev riski olmadan tüm memuriyet hayatını aynı yerde geçiren emekli bir memurla, astsubay emeklisinin mukayesesi kamuoyu vicdanını yaralar.
- Sürekli bize "Biz bir aileyiz" deyip aidiyet ve birlik mesajı verenler çok iyi biliyorlar ki 1980'li yıllara kadar emekli ve muvazzaf kıdemli çavuşların maaş seviyesi yarbay ile eşit iken özellikle 1980 darbesinden sonra maaş skalası tamamen bozulmuş, bugün 30-40 yıllık emekli bir astsubay, yeni göreve başlayan astsubaydan %50'den daha düşük seviyede maaş alır durumla karşı karşıya bırakılmıştır. Emekli bir albay, teğmenden yüksek maaş alabilmektedir. Bunun en büyük nedeni, bize yıllardır söz verildiği halde verilmeyen, sürekli ötelenen makam-görev ve hizmet tazminatlarıdır. Biliyoruz ki istenirse bir gecede kanunlar çıkmaktadır. Adına ne tazminatı derseniz deyin, ama anamızın ak sütü kadar helal ve hakkımız olan tazminatları başçavuş seviyesinden geçerli olmak üzere en az 8.000-10.000 puan seviyesinde verin.
- Düne kadar maaşlarda muadili olduğumuz bizle aynı 3600 ek göstergeye sahip meslek grupları son düzenlemeyle 5400'e çıkartılırken, bizler maddi karşılığı olmayan 4200 ek göstergeyle bırakılmak suretiyle, eşitliğimiz bozulmuş, büyük hak kaybına sebep olunmuştur. Hak kaybımızın önlenmesi için 5400 ek göstergenin bir an önce verilmesi oluşturulan haksızlığı telafi edecektir.
Bugün söz konusu mücadelemizin önceliği emekli astsubaylarımızın ek gösterge ve tazminat sorunlarıdır. Esası ise emekli astsubaylarımızın itibarı, onurudur. Gönül isterdik ki bazı meslektaşlarımızın sıkça bahsettikleri son derece haklı ve insani taleplerimiz olan:
- Neredeyse tamamına yakını lisans mezunu olan, vatan korunmasında ön sıralarda yer alan astsubayların eğitim seviyelerinin üniversitelerin "Bitki Koruma" bölümü gibi lisans seviyesine olması gerektiğinden,
- 657 sayılı Kanun kapsamında tüm devlet memurlarına verilen gelişmekte olan illerde 2 yıla 1 kademe uygulamasının astsubaylara neden uygulanmadığından,
- Lojman tahsisindeki, sosyal tesislerdeki dengesizliklerden,
- Her ay tutulan 3-10 nöbetin, uzun görevlerin, operasyonların, tatbikatların icrasında mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapan astsubaylara neden diğer memurlar gibi mesai ücreti verilmediğinden,
- Tüm memurlara uygulanan sicil affının neden astsubaylara uygulanmadığı, FETÖ'den hüküm almış askeri yargı mensupları ve sicil amirlerinin vermiş olduğu kararlar nedeniyle halen emeklilikte dahi yaşanan mağduriyetler.
Daha birçok konudan bahis edebiliriz, ama maalesef bizler Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre en tabanda bulunan fiziksel ihtiyaçlar bölümü olan yeme, içme, barınma, nefes alma bölümüyle meşgulüz henüz. Ancak tüm inanç, azim ve kararlılığımızla tüm haklarımızı alacak iradeyi de bu meydanı dolduran meslektaşlarımızın göstereceğine inancımız tamdır. Değerli meslektaşlarım, ulu önderimiz ve ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimiyle "Fikri harekete geçirmek birinci önceliğimizdir. Fikir bir kez harekete başladı mı her şey yavaş yavaş düzene girer." Yılmayacağız, bıkmayacağız, yorulmayacağız, haklarımızı alıncaya kadar tüm azim, inanç ve kararlılığımızla mücadelemize devam edeceğiz...