İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla, yaklaşık bir ay önce Elazığ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8'lik deprem sonrasına zor günler yaşayan esnafa katkı sağlamak adına Kültürpark'ta 'Elazığ Günleri' düzenlendi. Memleketlerinde yıkılan evlerini, dükkanlarını bırakıp, ekonomik durumlarına katkı sağlamak için İzmir'e gelen Elazığ esnafı, 1 Mart'a kadar doğal yöresel ürünlerinin tanıtımını ve satışını yapacak. Kültürpark Fuar Alanı'nın 1A ve 1B hollerinde açılan stantlarda Elazığ yöresine özgü salçadan badem şekerine, orcikten tulum peynirine birçok doğal gıda ürünü sergileniyor. Tüm İzmirlileri destek olmak adına Kültürpark'a çağıran esnaf, Elazığ'da duran ekonomik yaşamı İzmir'de canlandırmaya geldiklerini söyledi. Elazığ Şile Meydanı esnafından 3 çocuk babası Harun Karabacak, "Depremden zarar gördük. Evim yıkıldı, dükkanlarda iş yapamamaya başladık. Zaten insanlar can peşine düştüler, durumlar kötü. Ürünlerimiz zarar gördü. Durumumuzu biraz olsun düzeltmek için İzmir'e geldik. Vali bey ve milletvekillerimiz bizi karşıladı. Oradaki zararımızı karşılamak istiyoruz, zaten kış mevsiminde işler sıkıntılı oluyor. İnsanlar bizim burada olduğumuzu bilmiyorlar, daha çok insan gelmeli. Otel paralarımızı bile çıkaramıyoruz. Daha fazla İzmirliye çağrıda bulunuyoruz. Bize yardım edilsin diye gelmedik buraya, alnımızın teriyle getirdiğimiz yöresel ürünleri satmak istiyoruz. Ben orcik, pestil, kayısı gibi kuru gıdalar satıyorum. Bu ürünler turistik ürünlerdir. İzmirlileri bekliyoruz" diye konuştu.
'DAHA FAZLA KİŞİYE ULAŞMAK İSTİYORUZ'
Depremde, dükkanı, ambarı ve evi yıkılan esnaf İlhami Fidan ise, "Mallarımız telef olmasın diye İzmir'e çağırdılar bizi. Vali bey sağ olsun bize destek olmaya çalışıyor. Fakat ilk günden bu yana çok az insan geldi. Daha fazla kişiye ulaşmamız lazım. Peynir, kuru gıda, dut, pestil, bal, pekmez bir sürü yöresel ürünümüz var. Hepsi doğal ürünler. İzmirliler gelsin görsün" dedi.
Şarküteri ürünleri satan esnaf Evren Sesli de şunları söyledi:
"Depremde şahsım ve ailem adına büyük bir kayıp yaşamadık. Biz daha çok şehrimize üzülüyoruz, Elazığ aşığı insanlarız. Biz Elazığ'ı küçük Türkiye gibi görürüz. Coğrafi olarak da çok önemli bir şehirdir, Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan bir kent. İzmir'e geldik burada da sallanıyoruz. Bizde bir refleks oluştu artık. Geçen gün Akhisar'da deprem oldu, hala tedirginiz. Elazığ'da ekonomi tamamen durduğu için böyle bir hareket başlattık. İlerleyen tarihlerde Ankara'ya geçmeyi düşünüyoruz. Metropol kentlerde hem ürünlerimizi tanıtıyoruz, ikramlarda bulunuyoruz, hem de ekonomik durumumuzu toparlamaya çalışıyoruz. Bizim ürünlerimiz beklemeye gelmiyor, hepsi çevre köylerden geliyor. Çoğu süt ürünleri, yayla malı. Bekletmeden satışa sunmamız gerekiyor. Ben daha çok tulum peyniri, doğal bal, tereyağı, pekmez ve kuru gıdalar satıyorum" diye konuştu.
Ziyaretçilerden Neriman Erincik ise "Ben Tunceliliyim, eşim Elazığlı. Katkı olsun diye geldim. Fakat pankartlar yetersiz, dışarıdan anlaşılmıyor. Daha göz önünde olmalı. Bu tatları İzmirliler de görmeli, denemeli. Bizim yörenin ürünleri gerçekten çok güzel ve doğal. En sıradan bir ürünü gönül rahatlığıyla alabilirler. Katkı maddesi yok, kötü mal satmıyorlar. Çünkü kendileri de tüketiyor o ürünleri" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |