Dolarda yükseliş sürüyor!

Dolar/TL 16.5 üzerinde yükselişini sürdürürken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “düşük faizle ihracat, üretim ve istihdam odaklı politikalara” devam edeceklerini söyledi.

“Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz” diyen Erdoğan, faizi düşürmekten bahsetmesinin nedenini ise şöyle açıkladı:

“Bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla, dahil olursa özel sektör bankalarıyla da, düşük faizle sağladığı kredi ile ne yapsın, yatırıma girsin. Mevcut yatırımlarını daha da geliştirsin ve genişletsin, bununla istihdam sağlayalım, bununla üretimi artıralım, bununla ihracatı daha da artıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım.”

Erdoğan ayrıca 5.3 milyon kişiyi etkileyerek memur ve emekli maaşlarının artışına zemin hazırlayacak ek gösterge çalışmasını da açıkladı.

Dolar/TL, geçen ay başlayan ve TL’de yüzde 10 değer kaybı ile sonuçlanan sert yükseliş ardından 16.5 etrafında birkaç gün sakin seyir izledikten sonra yeniden yükselişe geçti.

Dolar/TL 20 Aralık’tan beri ilk kez 16,72 seviyesini bu sabah gördü. Yıl başında dolar/TL 13,35 seviyesindeydi. Dolar kurunda yıl başından bu yana artış yüzde 25’e yaklaştı.

Sene başında 15,11 olan Euro/TL de bugün 17,94’ü gördü.

Gram altında da bu sabah 986 TL seviyesi görüldü.

‘İŞİMİZE GELEN SEVİYEDEKİ DÖVİZ KURU…’

Finansal istikrar konusunda sorun olmadığını belirten Erdoğan, “Fiyat istikrarını ise aldığımız diğer tedbirlerin yanı sıra işimize gelen seviyedeki bir döviz kuruyla cari fazla artırarak sağlamayı planlıyoruz. Biz meseleye böyle bakıyor, buna göre çalışıyoruz” dedi.

Erdoğan, sıcak çatışma olmasaydı programın meyvelerini “bu aylarda” göstermeye başlayacağını, şimdi ise “biraz gecikmeyle” “önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren” gerçekleşeceğini belirtti.

CARİ FAZLA HEDEFİ TUTMADI

Erdoğan yönetiminin uyguladığı ekonomi tercihleri düşük faiz ile ihracat odaklı bir üretim canlılığı hedeflenirken böylece kalıcı cari fazla veren bir ekonomik yapı öngörülüyor.

Ancak küresel petrol, emtia, gıda fiyatlarında savaş kaynaklı sert yükselişler, Türkiye’nin cari fazla vermesine imkan tanımayacak boyuta ulaştı.

Ekonomistlerin bu yıl için cari açık beklentisi 40 milyar dolara yaklaştı ve her geçen gün yukarı revize ediliyor. Bu da politikanın temelini oluşturan ekonominin döviz fazlası verecek hale bu yıl gelemeyeceğini ve döviz ihtiyacının devam ettiğini gösteriyor. Bu gelişmeler, düşük rezervler kaynaklı endişeleri piyasalarda her zaman canlı tutuyor.

Bir diğer taraftan bu politikalar TL’deki değer kaybı ve büyüyen enflasyon sorunu beraberinde getiriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yılsonunda enflasyonu yüzde 50 altında görürken piyasa beklentisi TÜFE’nin yüzde 90’a yaklaştıktan sonra yılsonunda ancak yüzde 63.5’e gerileyeceği yönünde. Reuters anketlerinde her ay beklentiler daha da yukarı revize ediliyor.

Bugün Hazine’nin 6 ve 10 yıl vadeli tahvil ihaleleri de takip edilecek.

TCMB’nin geçen hafta yayımladığı PPK özetlerinde de mesajını verdiği teminat, likidite, makroihtiyati tedbirlerden bir kısmı dün açıklandı. Sistem TL cinsi varlıkların teminat sistemindeki ağırlığını artırıcı yönde oldu.

Öte yandan NATO kapsamındaki gelişmeler, Türkiye’nin Batı ile ilişkileri, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin gelişmeler, Lavrov ziyareti, Suudi Arabistan yöneticilerinin muhtemel Türkiye ziyareti, ek göstergenin bütçeye etkisi takip edilecek.