İzmir önceki günlerde, deprem gündeminin gölgesinde kalan bir seçime ve değişime ev sahipliği yaptı. 1990 yılında faaliyete geçen Çiğli'deki İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nin (İAOSB) 20 yıldır başkanlığını yürüten Hilmi Uğurtaş, çok çekişmeli geçen genel kurulda, seçimleri 9 oy farkla kaybetti. Uğurtaş 170 oy alırken, rakibi 179 oyla ipi göğüsledi.
İş çevrelerinde sevilen ve "solcu" kimliği ile tanınan Hilmi Uğurtaş'ın yerine 2009 yılındaki yerel seçimlerde AKP'den Karşıyaka Belediye Başkan Adayı olan Cenk Karace seçildi.
Cenk Karace, 6 milyon 240 bin metrekare alanda faaliyet yürüten, 600'den fazla firmanın yer aldığı, 50 bini aşkın kişiye istihdam sağlanan ve yıllık 7,8 milyar dolar cirosu bulunan İAOSB'nin başkanlık koltuğuna oturdu. Yani, hakikaten önemli bir koltuk ve es geçilmemesi gereken bir değişim.
Buraya kadar tamam. Ancak, çiçeği burnunda başkan Cenk Karace'nin bir internet haber sitesine yaptığı açıklamada kullandığı ifadeler gerçekten çok dikkat çekici. İzmir'de ve Türkiye'de gündem yaratacak cinsten...
Ne diyor Karace; “...Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, güneybatı yönünde genişleyebilir. Çiğli Ana Jet Üssü’nü tam kuzeye taşımak ve oradaki 7,5 milyon metrekarelik alanı Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin içine katmak, en büyük hayalim...
O alanı üretime, fabrikalara, istihdama tahsis edilmesini sağlamak, yıllardır hayalimdir. Bu benim tek başıma yapabileceğim bir şey değildi ve bir erk lazımdı. Seçimi kazanarak bu erk’i elde ettik. Bu hayalimin gerçekleşmesi için girişimlerde bulunacağız, ilgili bakanlıklara başvuracağız..."
Yani, Karace, sanayi bölgesindeki çok sayıda büyük ölçekli üretim tesisinin buraya kaydırılmasından bahsediyor. Boya, plastik v.s aklınıza ne gelirse, birçok fabrika...
Ve bu açıklamaya kimseden de yanıt gelmedi. Belki ülkemiz deprem felaketine odaklandığı içindir bu, bilemiyorum... Ama hiç de öyle sıradan bir açıklama gibi geçiştirilmeyeceği kesin...
STRATEJİK BİR ÜS
Karace'nin bahsettiği Çiğli'de konuşlu 2. Ana Jet Üssü, İzmir için, Türkiye için ne anlama geliyor? Atıl kalmış bir fabrikayı yıkıp yerine millet bahçesi yapmaktan bahsetmiyoruz. Burası, dünyanın en tecrübeli hava kuvvetleri arasında gösterilen Türk Hava Kuvvetleri'ne pilot yetiştiren tek merkez. Jet pilotu olma hayali kuran Türk gençlerinin çok ciddi ve hayati eğitimler alıp, yıllar süren emeğin sonunda brövelerini takıp mavi göklere kanat açtığı bir fabrika. Üstelik, son derece kritik olan batı sınırlarımız ve Ege açısından çok çok önemli bir üs. Buranın kapatılmasının en çok kimleri sevindireceği malum...
Bir jet pilotunun kaç yılda yetiştiği, kaç dolar, kaç sent edeceği; hava kuvvetlerinin bir toplum için ne anlama geldiği gibi soruları ise hiç sormuyorum...
Olayın çevre ve trafik boyutu da cabası. Şöyle ki; jet üssünün hemen yanı bışanda kuş cenneti var. Ve zamana, vahşi kentleşmeye direnen bir doğal yaşam... Buraya doğru genişleyen sanayi tesisleri, doğal yaşama bir tehdit oluşturmayacak mı? Boya, kimya, plastik, ağır sanayi tesisleri bölgedeki kirliliği artırmayacak mı? Sanayinin Menemen ve Aliağa sahillerini perişan ettiği bu kirlilik, İzmir Körfezi'nin daha da içlerine, Çiğli, Bostanlı, Karşıyaka'ya doğru ilerlemeyecek mi?
Ayrıca, tek çevreyolu nedeniyle zaten büyük bir trafik çilesinin yaşandığı bölgede iyiden iyiye keşmekeşin içine girilmeyecek mi?
Bunların hepsi soru işareti. Elbette ki kentte bu konularla ilgili konuşacak pek çok muhatap vardır. Mutlaka konuşacaklardır.
(Fotoğrafta; Hasan Arslan)
CHP'Lİ BAŞKAN, AKLINDA OLMAYANIN AKLINA GETİRDİ
Ancak, benim bu konuda gözden kaçmasını istemediğim, hafızalarımızda yer tutan başka bir detay daha var. Çiğli 2. Hava Ana Jet Üssü, daha önce, AKP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Binali Yıldırım'ın da gündemindeydi. Yıldırım, 2014 yılı seçimleri öncesinde, bu üssün sivil havacılığa açılacağını söylemişti. Bu açıklama İzmir gündemine bomba gibi düşmüştü. Çokça da eleştirilmişti.
2 yıl sonra, yani 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında ise üsle ilgili daha enteresan bir çıkış gelmişti. O dönemki Çiğli Belediye Başkanı CHP'li Hasan Arslan, Çiğli 2. Hava Ana Jet Üssü'nün, FETÖ'nün darbe girişiminde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konakladığı Marmaris'teki otele giden suikast timinin harekat merkezi olarak kullanıldığı için kapatılmasını önermişti. CHP'li Arslan, daha da ileri giderek, "demokrasi duyarlılığı olan Çiğlililer'in bu üssün varlığı nedeniyle üzüldüğünü" iddia edip, kapatılması konusunda Milli Savunma Bakanlığı'na başvuracağını açıklamıştı.
Gerçekten çok enteresan bir ülkeyiz. At izinin it izine karıştığı, kimin ne yapmaya çalıştığının anlaşılamadığı, anlaşıldığında da her şeyin çok geç olduğu bir ülke... Şimdilik 'hayrolsun' diyoruz, bakalım görelim...
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |