İlçenin yaklaşık 3 kilometre doğusundaki Çaka Bey Mahallesi Mağara mevkisinde yer alan ve deniz seviyesinden birkaç yüz metre yükseklikte engebeli bir arazi üzerine kurulan tarihi Çeşmeköy çevresindeki tepelerden Çeşme ve Ilıca koyları görülebiliyor. Köyde o dönemdeki yapılardan tamamına yakını temel seviyesine kadar yıkık durumda.
Kısmen ayakta kalabilen "İzmir fatihi" Çaka Bey tarafından yapıldığı rivayet edilen "Çakabey Külliyesi" ve "İsmail Obası Camisi" olarak da anılan cami için Çeşme Belediyesince 2020'nin Ekim ayında kurtarma çalışmaları başlatıldı. Titiz bir çalışmayla ayağa kaldırılması hedeflenen caminin 1,5 yıl içinde tamamlanıp yıllar sonra yeniden ibadete açılması amaçlanıyor.
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, AA muhabirine, ilçenin Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden olduğunu söyledi.
Bölgedeki tarihi köyün turizme kazandırılması amaçlanıyor
Çeşmeköy'ün ilçede bilinen en eski Türk yerleşimi olduğunu, bu anlamda İzmir Valiliğinin desteğiyle bölgede restorasyon çalışması başlattıklarını aktaran Oran, şunları kaydetti:
"Caminin kitabesi çalındığı için ne zaman yapıldığını tam bilemiyoruz. Araştırmalarımıza göre bölgenin bilinen en eski camisi. Cami bir virane haldeyken ayağa kaldırdık, konservasyon projemiz bitti, restorasyon projesi yürüyor. Restorasyon projesi de bittiğinde ibadete açacağımız 700 yıllık bir Türk camisi olacak. Burada aynı zamanda bir köy var, eski türbe, hamam, evler ve mezarlık bunları da bir kampüs, bir Türk köyü olarak restorasyon projemizi Sayın Vali'mize ilettik. Onun da desteğiyle burayı Türkiye turizmine kazandırmak istiyoruz. 700 yıl önce nasıl yaşandıysa o Türk köyünü hep beraber ayağa kaldıracağız. Cami için 1,5 yıl ama bütün köyü ayağa kaldırmamız 5 yılı geçecek."
Bölgede Çeşme Müzesi eşliğinde kazı çalışmaları yaptıklarını ve çıkan mezar taşlarını müzeye teslim ettiklerini ifade eden Oran, buradaki mezarlığı da yenileyeceklerini dile getirdi.
Oran, Çeşmeköy'de titiz bir çalışma yürüttüklerini dile getirerek, "Burada hazineciler ciddi yağma yapmış, bir şeyler aramışlar, ararken de ciddi zarar vermişler. Ama biliyoruz ki Türk adetinde hazine gömmek gibi bir şey yok, beyhude çabalar sonucu bina zarar görmüş. Cami yok olmak üzereydi, şu anda iyi bir yol aldık. Minaremiz vardı, 'Bu minareye nasıl çıkılıyor?' diye sorgularken minarenin kapısı iki metre kazı yapıldıktan sonra ortaya çıktı. Camiyi tamamen aslına uygun şekilde restore edeceğiz, yapamadığımız noktada da çelik dikmelerle cam fanus içerisine alacağız. Camimizi Selçuklu ve Osmanlı mimarisine uygun olarak ibadete açmayı planlıyoruz" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |