CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, 12 Eylül Darbesinin 42. yılında bir açıklama yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin her türlü demokratik tepkiyi ve baskıyı zorla sindirdiğini, işkenceyi/devlet terörünü kurumsallaştırdığını belirten Beko, siyasi partilerin, DİSK başta olmak üzere sendikaların, meslek örgütlerinin kapatıldığını, örgütlü toplumun lağvedildiğini söyedi.
Beko, 12 Eylül askeri darbesinin 42. yılını doldurduğunu anlatırken, şunları dile getirdi:
"12 Eylül askeri darbesini yapanlar yargılanıp cezalandırılamadı. Darbeciler yargılanmadan ve ceza almadan öldüler. Darbecilerin yargılanması bir yana kurdukları rejim bütün kurumları ile hala ayakta. Yaptıkları Anayasa yürüklükte, yaptıkları yasaların çoğu yürüklükte. Dahası 12 Eylül askeri faşist darbesinin pek çok uygulaması 42 yıl sonra tekrar gündemde.
15 Temmuz 2016’da ülkemiz yeni bir darbe girişimini bertaraf etti. Halk iradesine silahla el koymaya çalışan darbeciler Türkiye tarihinin en kanlı darbe girişimini gerçekleştirdiler ve yüzlerce yurttaşımızı katlettiler. 12 Eylül’ün yıldönümü vesilesiyle 15 Temmuz darbe girişimini bir kere daha lanetliyor ve yaşamını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyorum.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra demokrasi ve hukuk ortak paydasında buluşmak ve darbe hukukuna kökten son vermek mümkün iken maalesef bu yol tercih edilmedi. Bombalanan parlamentonun rolünün artırılması gerekirken, parlamento devre dışı bırakıldı ve ülke Anayasayı askıya alan kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmeye başlandı. Darbe püskürtüldü ancak demokrasi kazanmadı. Tersine hükümet Anayasayı askıya alarak adeta bir sivil darbeye yöneldi.
Darbe zanlılarının siyasetteki destekçilerine, Cemaati yıllarca el üstünde tutanlara dokunulmazken binlerce kamu görevlisi sudan gerekçelerle işten atıldı ve açığa alındı. Darbeyle ilgisi olmayan binlerce kamu görevlisi işinden oldu. Akademisyenler darbe/terör torbasına konularak atıldı. Darbe/terör torbasına sığması mümkün olmayan yazar ve araştırmacılar tutuklandı. 11 bin öğretmen açığa alındı. Bu hak ihlallerinin arasına, halk iradesinin gasp edilmesi de eklendi. Belediyelere kayyum atandı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki kayyumlar giderek artıyor. Çeşitli bahanelerle adeta darbe hükümleri yeniden işletilmektedir. Demokrasilerde hiç kimsenin kendini yargı yerine koyup, hüküm verip, infaz etme hakkı yoktur. Halk iradesini hiçe sayarak, halk iradesini yok etmeye çalışan darbecilerle mücadele edilemez. Demokrasinin temelini oluşturan “hukukun üstünlüğü”, “kuvvetler ayrılığı”, “seçme ve seçilme hakkı” bu kararla açıkça ortadan kaldırılmıştır.
Artık gelinen noktada, Anayasa değişikliği ile yasama, yürütme ve yargı yetkileri cumhurbaşkanının elinde toplanmış, kuvvetler ayrılığı bitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devleti tek adam iktidarına teslim edilmiştir. Demokrasinin olmazsa olmazı sayılan Meclis denetimi, bağımsız yargı, tarafsız medya ve sivil toplum katılımı ne yazık ki ortadan kaldırılmıştır.
Parlamentoyu kapatmak da, parlamentoyu bombalamak da, parlamentoyu işlevsizleştirmek de, yerel halk iradesi doğrultusunda oluşan belediyelerin yönetimine el koyarak kayyum atamak da, yalnızca darbecilere özgü yöntemlerdir. Darbeyle mücadele; darbeci yöntemleri meşru kılmaz.
12 Eylül darbesinin 42. yılında 12 Eylülcülerin kendileri mezarda, fikirleri iktidardadır.
Unutulmamalıdır ki, 12 Eylül Cuntasının ülke yönetimine el koyduğu dönemde idam edilenler bugün aramızda olmasa da, milyonlarca insanın kalbine gömülürken, Kenan Evren ve diğer cuntacılar halkın ve emekçilerin vicdanında yargılanmış, tarihin çöp sepetindeki yerlerini çoktan almışlardır!.
Biz bugün bu toprakların insanları olarak, özgürlük, eşitlik, demokrasi, barış ve kardeşlik mücadelemizi mevcut siyasal iktidara karşı, toplumsal muhalefet içerisinde, demokrasi mücadelesi verenlerle yan yana, omuz omuza birlikte vermekteyiz, vermeye de devam edeceğiz….42 yıl da geçse; halk düşmanı cuntacıların 12 Eylül Askeri Darbesi ile ülkenin geleceğine verdiği zararı; darbecileri ve darbe destekçilerini hatırlayacağız, hatırlatacağız!"
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |