CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni nesil koronavirüs salgınıyla mücadele için açıkladığı son önlemlerin ardından yeniden gündeme gelen sokağa çıkma yasağının neden uygulanmadığı tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel karantina ilan edilmesi yönündeki talebini yineleyerek, büyükşehirlerde salgınla en büyük mücadeleyi belediyelerin verdiğine dikkat çeken Yücel, şunları söyledi:
SAĞLIK ÇALIŞANLARI KAHRAMAN
"Tüm dünyanın kurtulmak için çabaladığı yeni tip koronavirüs ile Türkiye’de verilen savaşın en büyük kahramanları hiç şüphesiz ki, gerçek anlamda canlarını ortaya koyarak, dinlenme nedir bilmeden çok zor şartlarda görev yapan sağlık çalışanlarımızdır. Biliyorum ki kendileri ne kahraman ilan edilmek ne de özel muamele görmek istemiyorlar. Ama kendileri hastalığa yakalanacaklarını bile bile, bir tek vatandaşın bile hayatını kurtarmak adına verdikleri olağanüstü çaba, onları gerçek birer kahraman yapıyor. Tüm kahramanlarımıza minnettarız. Devletimizin ve biz vatandaşların üzerine de bu kahramanların çabalarının boşa gitmemesi için büyük sorumluluk düşüyor. Onların yükünü hafifletmek, onlara daha fazla yük bindirecek yeni vakaların önüne geçmek zorundayız. Bu bağlamda vatandaş olarak hem sağlık çalışanları hem de kendimiz için yapacağımız en önemli iş evde kalmak olacaktır. Artık anlaşıldı ki, sadece 65 yaş ve üstü değil, yaşımız kaç olursa olsun çocuk, genç veya yaş almış hepimizin evde kalması şart. Ya evde kalacağız ya da bu virüsün yol açacağı hayati risklerden kurtulamayacağız. Süreç öyle bir noktaya gelmiştir ki, artık CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği genel karantina uygulaması kaçınılmaz olmuştur. Halkımızın sağlığı, sağlık görevlilerimizin çabalarının karşılık bulması için tek çare genel karantinadır."
GİDEN CANLARI GERİ GETİREMEYİZ
Vatandaşın üstüne düşen görevin evde kalmak olduğunu yineleyen Deniz Yücel, bu durumun kontrol edilmesinin ve bu duruma rağmen işsiz kalmamak için çalışmak zorunda kalan vatandaşlarımızın sorumluluğunun iktidarda olduğunu söyledi. Yücel, şöyle devam etti:
"Sayın Sağlık Bakanımızın, bilim kurulu ile birlikte yürüttüğü çalışmaları takdir ediyoruz. Ancak bilim kurulu bu virüsün bulaştığı hastaların tedavisinin yapılmasında ve virüsün yayılmasının önlenmesinde ancak öneri sunabiliyor. Bu önerilerin yürürlüğe koyulması iktidarın yetkisindedir. 65 yaş üstünü eve kapatarak, şehirlerin kapılarını kapatarak, sürekli evde kal çağrısı yaparak, ekonomik olarak süreci yönetmeye ve vatandaşı değil yine yandaşı ayakta tutmaya yönelik tedbirler alarak, sabır ve dua çağrıları ile bu salgın hastalıktan daha az etkilenilmediği, her gün artan vaka ve ölüm sayılarıyla ortadadır. Bugün genel bir karantina ve sokağa çıkma yasağı zorunlu hale gelmiştir. Salgının ülke ekonomisi ve ücretli kesim üzerinde yaratacağı tahribat daha da ağırlaşmadan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ekonomik tedbirler bir an önce dikkate alınmalı ve uygulamaya geçilmelidir. Bu siyasi bir mesele değil, Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan milyonların hayatta kalması için verilen ciddi bir savaştır. Kimse bu virüsün yayılmasındaki sorumluluğu vatandaşın üstüne atmasın. Eğer toplum sağlığını hiçe sayanlar varsa, elbette yasalara uygun olarak cezalandırılmalı ama her geçen gün artan ölümlerin ve vakaların sorumluluğu iktidarın boynundadır. Yüksek sesle ifade ediyoruz ki, bu virüsün yayılmasının engellenmesi, ancak bir genel sokağa çıkma yasağı ile mümkündür. Biliyoruz ki, iktidara Bilim Kurulundan da bu yönde tavsiyeler verilmiştir. Aslında herkes genel bir karantinanın yani sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi gerektiğini biliyor ama iktidar ısrarla bu kararı almıyor. Kesinlikle kimsenin yanlış anlamasını istemiyoruz. Amacımız bu hayati meselede alınan önlemleri ve sağlık bakanlığının çalışmalarını eleştirmek değil. Tam aksine bu önlemleri çok önemsiyor ve uyulması içinde parti olarak büyük çaba sarf ediyoruz. Ve diyoruz ki, daha fazla önlem gerekiyor, vakit kaybetmeden derhal sokağa çıkma yasağı uygulansın. Çünkü kaybedeceğimiz her kuruşu, birlik içinde çalışarak yeniden yerine koyabiliriz ama kaybedeceğimiz hiçbir canı dünyaları versek de geri getiremeyiz. Alınan tedbirler hep gecikmeli ve esnek. Pek çok ülke örneğinde olduğu gibi, virüsün bulaştığı vatandaşlarımızın kendi hallerine bırakılarak çözüleceği bir mesele hiç değildir. Devlet devlet olduğunu hissettirmeli."
YEREL YÖNETİMLER OLMADAN SALGINLA MÜCADELE OLMAZ
Alınacak tüm önlemlerin uygulanması ve vatandaşın sağlığının söz konusu olacağı her kararın uygulanmasında yerel yönetimlerin baş aktör olması gerektiğine vurgu yapan Yücel, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Koronavirüsle mücadelenin başından beridir sağlık çalışanlarımızdan sonra en büyük sorumluluğu belediyelerin aldığını hepimiz yaşayarak görüyoruz. Evden çıkamayanların alışverişinden, genel hijyen kurallarının sağlanmasına kadar en önemli konularda İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ilçe belediye başkanlarımız ekipleriyle birlikte çok önemli işlere imza atıyor. Bu işlerin hayata geçirilmesi tam anlamıyla bir uyum ve ekip işidir. Tüm belediye birimlerimiz Tunç Soyer ve ilçe belediye başkanlarımızın öncülüğünde uyum içinde çalışıyor ve İzmir halkı için gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Devlet tarafından alınacak her önlem ve kararda yerel yönetimler kesinlikle uygulamanın başında olmalı. İzmir’de yapılacak uygulamalar ve hizmetler ancak Yerel Yönetimlerin başında olduğu bir sistemle faydalı ve verimli olur. Uyum ve birlik içinde çalışılmadan bu virüsten kurtulmakta mümkün değildir."
AK PARTİLİ KAYA'YA TAVSİYE
Yaptığı bir açıklamada CHP’li belediyeleri ve milletvekillerini hedef alan AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya’ya da tavsiyelerde bulunan Deniz Yücel, “Sayın vekil yine tutamamış kendini. Kamplaşma, kutuplaştırma, hedef gösterme dilinden ne yazık ki kendini kurtaramıyor. Bugün bu salgını kimin ne kadar dikkate aldığını, kimin insan hayatını ne kadar önemsediğini, kimin en temel tedbirleri bile ekonomik kaygılarla taksit taksit aldığını, salgının yarattığı ve yaratacağı ekonomik tahribata karşı kimlerin üç maymunu oynadığını tüm Türkiye görüyor. İktidarın kriz yönetimi ve halkına karşı samimi olup olmamasıyla ilgili konuşacak o kadar çok şey var ki, sayın vekilin ifade ettiğinin tam aksine CHP ve CHP'li vekiller yüksek sorumluluk duygusuyla bunları konuşmuyor. Ancak bunları konuşmanın da zamanı gelecek. Devlet vatandaşa evde kal diyeceğine, devlet devlet olmanın gereklerini yerine getirmeli. Bu salgınla mücadelenin partisi ideolojisi olmaz. Sayın AKP Milletvekili Atilla Kaya çok talihsiz ve mesnetsiz bir açıklama da bulunmuş. Bizler halkımızın paniğe sürüklenmesini engellemek için çalışıyoruz. Ancak ortada olan gerçekler var ve maalesef bu salgınla mücadelede şeffaflık büyük bir sorun. Siz soğukkanlılıkla ve halkı ikna ederek illerdeki durumu anlatmazsanız, insanlar daha çok panik olur. Bu durumlarda halktan bilgi saklamak en büyük sıkıntılardan biridir. Bu durumda bir sorun yoksa bile sanki büyük bir sıkıntı varmış havası yaratırsınız. Bu dönemde hedef alması gereken yer CHP değil. Zira bizler iktidarı hedef almıyor, halkımızın sesi, gözü, kulağı olmaya çalışıyoruz. Bu dönemde yapılacak en büyük hata, Sayın Kaya’nın yaptığı gibi mesnetsiz ifadelerle siyasi bir polemik çıkarmaktır. Önlemleri birlikte uygulayacağız ama bu yolda bir eksiklik veya yanlışlık varsa da birlikte tespit edip, birlikte çözeceğiz. En azından bizler bu anlayıştayız. Sayın Kaya bu tavrı benimsemese de, biliyoruz ki birçok AKP’li de bizim gibi düşünüyor ve polemik yaratmaya değil, salgınla mücadele etmeye çalışıyor. Sayın Atilla Kaya’ya da aynısını tavsiye ediyoruz.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |