Belediyelere yapılan kayyım atamalarının yerel yönetim mevzuatına aykırı olduğunu vurgulayan Türeli; “İlk uygulamaları 1980 askerî darbe dönemine kadar giden ve 2016 yılında olağanüstü hâl koşullarında çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 38'inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'na eklenen bir hükümle yeniden açılan hukuksuz kayyum uygulamaları Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine atanan kayyumlarla devam etmektedir. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer'e ve diğer belediye başkanlarına yönelik uygulama Anayasa’nın 2, 19, 20, 127 ve 138'inci maddelerine ve ülkemizin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere açık bir biçimde aykırıdır. Siyasi iktidar tarafından belediyelere yapılan ve yerel yönetim mevzuatına da aykırı olduğu açık olan bu müdahale hukukla izah edilemeyecek siyasi bir karardır.” ifadelerini kullandı.
İktidar, hukuksuzluğu kurumları ele geçirmek için kullanıyor!
Türeli konuşmasının devamında; “Bu, çok açık bir biçimde millî iradenin gasbıdır. Bu uygulamalar, başından beri bütün kurumları ele geçirme mantığıyla hareket eden ve hukuksuzluğu kurumları ele geçirmek için bir yöntem olarak benimseyen, demokrasiyi ve onun hayat bulduğu ilk basamak olan yerel yönetimlerin yöneticilerine ve onları seçen halk iradesine saygısı olmayan iktidarın ülkemizi soktuğu yeni bir açmazdır.” dedi.
AYM, 1988’de verdiği kararla hukuksuzluğu tespit etmiştir!
Anayasa Mahkemesinin ilgili kararına dikkat çeken Türeli, kayyım uygulamalarının hukuksuz olduğunu ifade etti. Türeli; “Burada bir Anayasa Mahkemesi kararı var son derece ilginç: Anayasa Mahkemesinin 13/06/1988 tarihli (1987/22) esas, 1988/19 sayılı Kararı'yla merkezî yönetimin vesayet yetkisini 127'nci maddenin beşinci fıkrasının sınırladığı durumların dışına çıkarmanın, yerel yönetim ve yerinden yönetim ilkelerini yadsımak anlamına geldiğini, görevden uzaklaştırılan kişilerin yerine merkezî yönetimin siyasal kimlikli organları tarafından atama yapılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtmiş. "Atama yetkisinin merkezî yönetimin siyasal kimlikli organlarına verilmiş olması -altını çiziyorum bundan sonra- salt bu hedefi sağlamaya yönelik soruşturma ve kovuşturma açtırma ve bu nedenlerle görevden uzaklaştırma olanağı her zaman bulunduğundan, geçici atama sürekli atamaya da dönüşebilir." demek suretiyle bu tür uygulamaların hukuksuzluğunu tespit etmiştir.” değerlendirmelerinde bulundu.
İktidara seçimle kazanamadığı belediyeleri ele geçirme yolunu açan düzenleme kaldırılmalıdır!
İçişleri Bakanlığının seçme ve seçilme hakkına saygı duyarak bu hukuksuz uygulamalara son vermesi gerektiğini belirten Türeli; “Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı demokratik hukuk devletinin gereklerini yerine getirerek söz konusu kayyum atamalarını derhâl iptal etmeli, yerel yönetim ve yerinden yönetim ilkelerine bağlılık ve seçme ve seçilme hakkına saygı çerçevesinde bu uygulamalardan vazgeçmeli ve iktidara seçimle kazanamadığı belediyeleri ele geçirme yolunu açan söz konusu hukuki düzenleme yürürlükten kaldırılmalıdır. Anayasa'mızın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2'nci maddesinde ifadesini bulan demokratik hukuk devleti ilkesinin anlamı ve gereği budur.” ifadeleriyle sözlerine son verdi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |