Araştırma önergesi ile ilgili açıklama yapan Purçu, “Türkiye’de Geri Dönüşüm İşçileri, yaptıkları işin düşük geliri, sağlıksız ve sosyal güvenceden yoksun çalışma ve yaşam koşulları, çöple uğraşmanın toplumsal olarak pislikle ilişkilendirilmesi gibi nedenlerle toplumsal dışlanmışlığı en fazla yaşayan iş kollarından birinin üyeleridir” dedi.
Kağıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliği ile yapılan, Ocak 2022 tarihinde yayınlanan, Sokak Toplayıcılarının Sosyoekonomik Yapısı araştırmasındaki verilere değinen Purçu, “Sokak toplayıcılarının haftanın 6 günü çalışarak aylık ortalama 2.560 TL kazandıkları hesaplamıştır. Katılımcıların yüzde 69,4’ünün sağlık hizmetlerinden yararlanamadığı ve yarısının ise yaptıkları işten ötürü olumsuz karşılandıkları görülmüştür. Katılımcıların çoğu hem sosyal hem de ekonomik anlamda bulundukları durumun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın bünyesinde çalışma imkanıyla düzeleceğine inanmaktadır” dedi.
Hurdacılar ve atık toplayıcıların sık sık kendisiyle görüştüğünü belirten Özcan Purçu, sokaktan geçinen ve tamamen kendi alın teriyle para kazanmaya çalışan, topladıkları veya satın aldıkları atık, hurda, kağıtlardan geçinen bu yoksul kesimin zor durumda olduğunu, sürekli ceza ödediklerini, jandarma tarafından mallarına el konulduğunu söyledi. Sosyal devlet anlayışından bihaber, baskıcı ve düzensiz yöntemlerle AK Parti iktidarı tarafından yoksulluğa ve hatta suça itilen bu meslek grubuna ilişkin, derhal yeni ve kapsayıcı düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade eden Purçu, “CHP olarak ezilen, yok sayılan, hakları ihlal eden her kesimden vatandaşımızın yanındayız! İktidarımızda hak ettiklerine kavuşacaklar” dedi.
Araştırma önergesinde, 2021 yılının Ekim ayında İstanbul Alaşehir’de kağıt toplama alanlarına yapılan baskında 200'e yakın kişi gözaltına alındığını hatırlatan Purçuı “Atık toplama depolarında bulunan malzemelere el konulmuştur. Bu tür baskınlarda geri dönüşüm işçileri; çevre ve halk sağlığını tehlikeye sokmak, kayıt dışı ve sağlıksız koşullarda istihdama yol açmak, kamu zararı ve haksız kazanç elde etmek, güvenlik sorunu yaratmak, kayıt dışı göçmen çalıştırmak gibi nedenlerle suçlanmıştır. Bu tür olayların tekrarlanmaması ve hak ihlallerinin önlenmesi adına, geri dönüşüm işçiliği yeni bir iş kolu olarak kabul edilmeli, bu alanda faaliyet gösteren işçiler kayıt altına alınarak kendileri ve aileleri sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Purçu, geri dönüşüm işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine ilişkin şu önerileri sıraladı:
Atık toplama işçilerinin çalışma sağlık koşullarının iyileştirilmesi için toplayıcılık esnasında kendilerini koruyabilecekleri mesleğe özgü yeni ekipmanların hazırlanması, toplama sırasında kullanılacak önlük ile iş eldiveni, toza ve bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu maske, güneşe karşı şapka, koruyucu siperlik gibi koruyucu kıyafetlerin çalışma koşullarına uygun olarak tasarlanması önerilmektedir. Bu kapsamda işçilere haftalık ve aylık belirli periyotlarda, geri dönüşüme uygun atıkları sattıkları tesis veya kurumlarca ücretsiz olarak bu ekipmanların temin edilmesi gerekmektedir.
Atıkların toplandığı “çek çek” adı verilen araçların, hijyen koşullarına ve kent estetiğine uygun şekilde projelendirilmesi, geri dönüşüm işçilerinin daha çağdaş araçları kullanmasına olanak sağlanması gereklidir. Kayıt altına alınan ve kendilerine verilen kimliklerle toplama faaliyetlerine devam etmesi planlanan işçiler için “çek çek” adlı araçların kullanımdan kaldırılarak, bölge şartlarına uygun olarak tasarlanan yeni araçların belediyelerce atık kâğıt işçilerine sunulması çözüm önerilerinden birisidir.
Ayrıca, mevcut koşullarda sağlıklı ve hijyenik çalışma şartlarına erişemeyen geri dönüşüm işçileri için İl Sağlık Müdürlükleri tarafından her yıl sağlık taraması yapılması, iş alanları ile ilgili hepatit, tüberküloz ile tetanos vb. aşıların tamamlanması ve takibi önemli gerekliliklerdendir.
Kentsel yoksulluk nedeniyle atık toplama sektörü, bazı ailelerde bir aile mesleğine dönüşmüş durumdadır. Bu durumda geri dönüşüm işçiliği yapan çocuklar, Anayasal eğitim haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. Özellikle geri dönüşüm işçiliği, mevsimlik tarım işçiliği, sokak satıcılığı gibi kayıt dışı çalışma oranının yüksek olduğu, resmi olmayan iş kollarında çocuk işçiliğinin önlenmesi için Millî Eğitim Bakanlığı tarafından özel bir program hazırlanması, dezavantajlı olarak eğitim hayatına başlamak zorunda kalan çocuklar için burs desteğinin sağlanması, ailelerin çocuklarını çalıştırmaması için sigorta primlerinde yapılacak teşvik destekleri, denetimler ve bilinçlendirme faaliyetleri ile çocukların eğitim hakkının güvence altına alınması zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |