Yaşanan küresel pandemi, enflasyonun artması ve liranın alım gücünün giderek düşmesiyle 2020 yılında asgari ücret ile yaşamanın adeta imkansız hale geldiğine dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Türkiye'de asgari ücret, asgari ücret değildir. Çalışanların ezici çoğunluğunun ücreti haline gelmiştir. O yüzden asgari ücreti konuşurken istisnai bir ücreti konuşmuyoruz. Yani Avrupa Birliği'nde asgari ücret konuşulurken toplumun yüzde 5'ini ya da 10'nunu ilgilendiren bir şey tartışılıyor. Bizde ise çalışanların yüzde 60'nı ilgilendiriyor. Dolayısıyla istisnai bir ücreti değil ortalama bir ücreti konuşmuş oluyoruz. Bunu düşünerek asgari ücretin arttırılması lazım. Yani asgari ücret Türkiye'de en az kazananların en düşük nitelikli işlerin ücreti olmaktan çıkmış ortalama bir ücret haline gelmiştir. Büyümeden bahsediliyor, bu büyümeden hiçbir çalışan emekçi pay almıyor. Yoksulluğu paylaşıyoruz. Vergilerimiz yüksek, oranlar düşük. Para, pul oldu” açıklamasını yaptı.
ASGARİ ÜCRETLE NELER YAPILAMAZ!
Asgari ücretin asgari değil ‘sefalet’ ücreti olduğunu söyleyen Beko, asgari ücretlilerin neler yapamayacağını sıraladı. İşte Beko’nun tespitleri: “ Türkiye’nin yarısı açlık sınırında yaşıyor. AKP iktidarı Türkiye’nin yarısını oluşturan asgari ücretle çalışan işçi ve ailelerini 2021 yılında sefalet ücretine ve sefalet içerisinde bir yaşama mahkum etmiştir. 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, 2825.90 TL olarak belirlendi. 10 milyon asgari ücretli işçi ve aileleriyle birlikte 50 milyona yakın yurttaşın sefalet ücretiyle bir sefalet ortamında 2021 yılında da yaşamaya devam edecektir. Kararda, asgari ücretlilerin hepsinin bekarmış gibi tek başına baz alınmaması, ILO yani Uluslararası Çalışma Örgütü’nün de belirttiği gibi 4 kişilik ailenin baz alınması gerekirdi. Asgari ücretli çalışan bir işçi kardeşimiz; evi kiraysa bundan sonra elektrik parası veremeyecek, su parası veremeyecektir, doğalgazı ödeyemeyecek, ulaşım bedelini maalesef ödeyemeyecek, eğitim konusunda çocuklarına maaşından bütçe ayıramayacaktır. Asgari ücretle çalışan işçiler çocuklarıyla veya ailesiyle tiyatroya ve sinemaya gidemeyecektir, ayda en azından bir kere kitap alıp ailesi ve çocuklarıyla birlikte okuyamayacaktır. Birinci derece yakın akrabalarının düğününe gidip, bir takı bile takamayacak ve ısınmak için kışın birinci derece yakınlarıyla aynı evi paylaşacak!”
KARAR VERENLERİN VİCDANI YOK!
CHP’li Beko şunları kaydetti: “Asgari ücretli çalışan işçi kardeşlerimiz 2020 yılında vergi verdiler, işverenlere ise vergi muafiyeti uyguladılar. Demek ki asgari ücretli çalışan işçi kardeşlerimiz vergi vermeye devam edecekler ve başından beri söylediğimiz ‘sakın asgari ücretlilerde işçi memur ayrımı yapmayın!’ uyarımız yine havada kalacak. Bundan sonra da işçilere ayrı memurlara ayrı asgari ücret uygulaması devam edecektir. Ben kesinlikle bu asgari ücret konusunda karar verenlerin vicdanı olmadığını buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Milyonlarca yurttaşımız 2 güne bir sofrasına bir kap et yemeği bugüne kadar koyamamıştır. 2021 yılında asgari ücretli çalışan aileler yine sofralarında et göremez olacaklardır. 15 milyon vatandaşımız soğuk kış günlerinde evini ısıtmak için battaniye altında bugüne kadar ısınıyorlardı demek ki bundan sonra da bu şekilde devam edeceklerdir. Asgari ücretle çalışan bu işçi kardeşlerimiz açlık sınırı altında yaşıyorlarsa bu koşullarda ne kadar yaşayabileceklerdir, bu yurttaşlarımızın 65 yaşında emekli olmalarına kesinlikle imkan yoktur.”