AK Parti ve MHP imzalarıyla sunulan infaz düzenlemesine dair kanun teklifi 19 milletvekilinin ret, 279'unun ise kabul oyu ile TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek yasalaştı. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “İfade özgürlüğünü kullananları cezaevinde tutmaya devam eden bu düzenleme adaletli olamaz” dedi.
‘HAKİMİN DEĞİL, CUMHURBAŞKANININ VİCDANİ KANAATİ ÖNEMLİ!’
Düzenlemenin, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlerin büyük bölümünün çıkmasını sağlayacağı için, aslında bir ‘örtülü bir af’ olduğunu belirten CHP’li Bakan, “Yargının siyasallaştığı, bir cemaatin boşluğunu başka cemaatlerin doldurduğu, sulh ceza hakimlerinin muhalif olan neredeyse herkesi tutuklattığı bir dönemde; bilhassa söz, yazı, yürüyüş, örgütlenme özgürlüğü gibi doğal hukuktan elde ettiğimiz haklar kapsamında değerlendirilen tutuklu ve hükümlülerin yararlanmadığı bu düzenleme adaletli olamaz. Türk milleti adına hüküm veren mahkemenin ‘suçsuz’ dediği ve ‘beraat’ ettirdiği Osman Kavala, Cumhurbaşkanının ‘onu da bir manevrayla beraat ettirmeye kalktılar’ demesiyle yeniden tutuklandı. Bu durum, artık Türkiye’de beraat etmek için hakimin değil Cumhurbaşkanının vicdani kanaatinin önemli olduğunu gösterdi” diye konuştu.
‘ONBİNLERCE İNSANA HAKSIZLIK EDİLİYOR!’
“Adalete güven duygusu yüzde yirmiye düştü. Bu durum AKP seçmeninin yarısının adalete güvenmediğini gösteriyor" diyen Bakan, “Böyle bir durumda öncelikle yargıyı bu kadar siyasallaştıran sizlerin, sonrasında ise hepimizin ortak sorumluluğu adalete güveni yeniden inşa etmekten geçer. Her ne kadar 18 saatlik komisyon çalışmasında muhalefetin hiçbir önerisini değerlendirmemiş olsanız da hala geç değil! Burada hepimizin vicdani sorumluluğunu ortadan kaldıracak adil bir düzenlemeyi hayata geçirebiliriz. Emile Zola’nın meşhur Dreyfus Davası’nda söylediği gibi, ‘Bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir.’Bu düzenlemeyle on binlerce insana haksızlık ediliyor” dedi.
‘ÖNCELİĞİMİZ ADALETİ SAĞLAMAK OLMALIYDI!’
CHP’li Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Felaket filmlerinde görebileceğimiz bir durum gerçek oldu. İnsanlık olarak önümüzde bir sınav var: Ya daha iyi, daha adil, daha yaşanabilir bir dünya için hep birlikte el ele verip inşa edeceğiz ya da ırkçılığın, bağnazlığın, arttığı; otoriter rejimlerin zulmü, baskıyı ve sömürüyü artıracağı bir dünyayı… Her şey bizim elimizde! Burada hep birlikte bu ülkenin geleceğini şekillendiriyor ve bir bakıma tarih yazıyoruz. Hepimizin bu sorumluluğa uygun adım atması ve alacağımız kararlarlayarın tarih önünde sorumlu olacağımızı bilmesi gerekir. Tam da bu yüzden önceliğimiz adaleti sağlamak olmalıydı. Ancak tarihsel sorumluluğumuzun gereğini yerine getiremedik. Maalesef, adil olmayan ve adaleti sağlamayacak düzenleme yasalaştı.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |