Beko, işsizlik ve yoksulluk konusunda yaptığı değerlendirmesinde, “Ülkedeki küçük bir azınlık dışında geniş halk kesimleri yoksullaşmaktadır. Kitlesel işsizlik ve y ksek enflasyon nedeniyle milyonlarca emekçi ciddi anlamda geçim sıkıntısı yaşamaktadır. Erdoğan ve Saray Rejimi ülkeyi yıkımın eşiğine getirmiştir. Milyonlar her geçen gün daha da fakirleşmiş, asgari ücretlinin, emeklinin, memurun maaşları dolar karşısında pul olmuştur'' dedi.
''YOKSULLUK ASIL BEKA SORUNU HALİNE GELDİ''
Yolsuzluk ve yoksulluğa karşı mücadelenin son çeyrek yüzyılda uluslararası önem kazandığını belirten CHP’li Beko, AK Parti iktidarlarının neoliberal politikaları yüzünden, yoksulluğun ve işsizliğin kronikleşen ve giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini vurguladı. Türkiye’nin ülkeler arası gelir istatistikleri sıralamasında sonlarda yer aldığını, halkın her yıl daha da yoksul hale geldiğini belirten Beko, “Bu politikalar zenginlerin zenginliğini her yıl artmakta ve emeklilerin yoksullaşması ise her yıl daha da derinleşmektedir. Ülkemizde yoksulluk, büyüyen bir sorun haline gelmiş bulunmaktadır. AKP iktidarının yıllardır uyguladığı neoliberal politikalar, yoksulluğu her gün daha da derinleştirirken, büyük sermaye mihraklarının ise daha da büyümesini sağlamıştır. Bu yüzden yoksulluk; barınaksızlık, işsizlik, açlık, eğitim, sağlık ve güvenli bir gelecekten yoksun bir yaşam ülkeyi sarmış durumdadır. Yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluklar ülkenin beka sorunu haline gelmiştir” uyarısında bulundu.
''TEK ADAM YÖNETİMİ İLE İŞSİZLİK SONA ERMEZ''
Beko ''Eşitsizlik hesaplamasında revizyona giderek atıl işgücü yani gerçek işsizlik verilerini hesaplamaya başlasa da bu anlayış işsizliğe çözüm bulamaz, durduramaz. Geniş tanımlı işsizlik geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine göre 2,5 milyon kişi artarak 10 milyon 34 bin kişi oldu. 1 Milyon 252 bin kişi bir yıl ve daha uzun süreden beri işsiz. Ülke de her 4 gençten biri ise işsiz durumda. Kadınların yüzde 68’i işgücüne dâhil olamamaktadır…” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, DÜNYA ENFLASYON SIRALAMASINDA İLK 20’DE
Mayıs ayı aylık yoksulluk araştırmalarında açlık sınırının 3 bin 472 liraya, gıda dışı gereksinimleri için yapılması gereken harcamanın ise 8 bin 391 liraya yükseldiğini ve yoksulluk sınırının da 11 bin 863 lira olduğunu belirten Beko, Türkiye’nin, dünya enflasyon sıralamasında enflasyonu en yüksek ilk 20 ülke arasında yer aldığını, dünyadaki 172 ülkenin enflasyonunun ise Türkiye’den düşük olduğu bilgisini paylaştı. Enflasyonun son 7 aydır sürekli yükseliş gösterdiğini, resmi enflasyonun bile son 23 ayın en yüksek enflasyon oranı olduğunu kaydeden Beko, “ Merkezi yönetim bütçesi Nisan ayı verilerine göre Türkiye içeride ve dışarıda faiz lobilerine ödediği faiz miktarı sadece ilk 4 ayda 67,5 Milyar TL’ye yükseldi. Bunun yanı sıra 5’li yandaş müteahhitte ödenen para ise 10, 3 milyar TL oldu. Yılın ilk 4 ayında örtülü ödenek adı altında Cumhurbaşkanlığının yaptığı harcama ise 781 Milyon TL’ye yükseldi. Tüketici güven endeksi nisanda bir önceki aya göre yüzde 3,6 azalarak 77,3’e kadar geriledi” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
“Üstelik gerçek olmayan verilerle hazırlanan raporlar sonrasında ekonominin yüzde 7 büyüdüğü ifade ediliyor. Madem ki ekonomi yüzde 7 oranında büyüdü o zaman; neden işsizlerimizin sayısı her geçen gün artıyor. Neden 620 bin sağlık emekçisinin ve ayrıca eğitim emekçilerinin ataması yapılmıyor, neden çiftçinin köylünün borcu ödenmiyor, neden pandemi döneminde zor günler geçiren esnafa, günübirlik işlerde çalışanlara, müzisyen ve sanatçılara daha fazla destek olunmuyor” diyen Beko, son olarak iktidara tüm bu konuların ele alınması ve saplantılı ekonomi-politik anlayışından ve ekonomik-mali açmazları büyütmekten vazgeçerek, kamucu politikalara yönelmesi çağrısında bulundu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |