Serdar Sandal, Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi ve Yapı Laboratuvarınca Rızabey Apartmanı için 2012'de, Doğanlar Apartmanı için de 2018'de verilen raporlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bu konuda bilgi kirliliği olduğunun hatırlatılması üzerine Sandal, "Burada hazırlanan rapor, Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezine vatandaşlarımızın bildirmeleri, talep etmeleri sonucunda hazırlanan bir tavsiye raporu. Yani vatandaş, binasıyla ilgili herhangi bir sıkıntısı veya endişesi varsa Bayraklı Belediyesine başvurmuş, Bayraklı Belediyesi de bir rapor düzenleyip vatandaşa tebliğ etmiş, bundan sonraki kararı da apartman yönetimine bırakmış. Belediyelerin bu anlamda hasar tespitiyle ilgili resmi görevleri yok." dedi.
Durumun, bir matematik öğretmeninin bir tanıdığına "sen nezlesin" demesine benzediğini kaydeden Sandal, sözlerini şöyle sürdüdü:
"Nezle olduğunuz doğru. Ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz ama ben bir matematik öğretmeni olarak tutup bunu, nezle raporunu bir kamu kurum kuruluşuna gönderebilme şansım yok. Mesele bundan ibaret. Burada sorun ağırlıklı olarak yani bu binalarımızla ilgili sıkıntının ve sorunun resmi kurumlara iletilmesiyle ilgili ama vatandaş da bizden bunu isterken, 'elimde bir done, elimde bir belge olsun da yetkili kurullara başvurayım' diye istiyor. Enteresan gelişmeler var, yerle bir olmuş bir apartmanın yöneticisi enteresan şekilde istifa ediyor. Ortada bina yok..."
"Yerel yönetimlere yetki ve sorumluluk verilmesini istiyoruz"
"Belediye, Bakanlığa ya da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne bir belge iletti mi?" şeklindeki soruya Sandal, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne herhangi bir şekilde başvuru yetkisinin olmadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Ben matematik öğretmeni olarak sizin rahatsızlığınızı herhangi bir resmi kuruma iletebilir miyim? İlettiğim an ne olur? Biz kamu görevlisiyiz. Kamunun kendine ait görevleri var. Çevre Şehirciliğin sorumluluk alanları, görev ve yetkileri var, belediyelerin kendine ait görev ve yetkileri var. Bu görev ve yetki alanınızın dışına çıkar başkasına buyurursanız bunun zaten olabilme şansı yok. Burada asıl mesele şu: Bilgi var bilgi yok... Yüzlerce bilim adamımız açık oturumlarda, çalıştaylarda, televizyonlardaki tartışma programlarında, Türkiye'de konutların yüzde 40'ının deprem riskini taşıdığını söylüyor. Halen ülkemizde biz deprem fay hattında konutların yapılıp yapılmadığını tartışıyoruz. Yani bu tartıştığımız şey çok minik ve sanal gelişiyor. Öncelikle bizim bütün iyi niyetimizle özellikle deprem fay hattı yasasının bir an önce Meclis'ten geçmesi, gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu anlamda da yerel yönetimlere yetki ve sorumluluk verilmesi."
Yerel yönetimin binayı boşaltma, yıkma gibi yetkilerinin de olmadığını vurgulayan Sandal, "600'e yakın hasarlı binamız var. Hasar tespitini kim yapıyor? Bayraklı Belediyesi mi? Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü. 'Bu binada oturulur, oturulmaz'a kim karar veriyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karar veriyor. Bina yıkılsın mı yıkılmasın mı, kim karar veriyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veriyor. Belediye olarak benim yetkim, sorumluluğum, alanım belirli. Bizden önceki arkadaşlar da benzer yetki ve sorunlar çerçevesinde bir işlem yapmışlar. Vatandaşın talebini değerlendirip bunu rapor etmişler." dedi.
Tartışmalar ve rapor
Doğanlar Apartmanı'nın eski yöneticisi Münevver Serim, apartmanın iki bloktan oluştuğunu ve depremin ardından tedbiren boşaltılan blokta oturduğunu belirtti.
Apartman sakinlerinin binanın merdivenlerine granit yapılması talebi üzerine 2018'de Bayraklı Belediyesinden deprem risk analizi yapılması talebinde bulunduklarını aktaran Serim, bunun üzerine rapor hazırlandığını belirterek, "Raporda, zeminde 3. derece sıvılaşma olduğu söylendi. 'Bu binayı boşaltın ve başka kurumlara konuyla ilgili başvurun' ifadesi de yer aldı. Bir an evvel boşaltmamız istendi. Ben de tekrar toplantı yaptım. Maalesef bizi suçladılar, 'Sizin burada menfaatiniz ne?' dediler. Çok büyük baskılar yapıldı. Ben de yöneticiliği bıraktım." diye konuştu.
Serim, "Raporda zeminde 3. derece sıvılaşma olduğu söylendi. Apartman sakinleri, 'her yerde sıvılaşma var' dediler ve bunu kabul etmediler. Ben de bu vebale giremem dedim ve yöneticiliği bıraktım." dedi.
Laboratuvardan Rızabey Apartmanı için verilen 2012 tarihli raporun sonuç bölümünde "Yapınızın beton kalitesinin düşük olması, düz demir kullanılması, etriye aralıklarının düzensiz ve kolan kiriş bağlantılarında etriye sıkıştırılmasının yapılmaması, deprem riski açısından önem arz etmektedir. Bu nedenlerden dolayı zemin etüt raporu hazırlandıktan sonra 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizinin yapılması, yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple gerekli ortak kararı almanız durumunda Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem araştırma Uygulama Merkezi ile irtibata geçerek zemin etüdü ile beraber performans analizi yaptırmanızı tavsiye ediyoruz." ifadeleri yer alıyor.
Doğanlar Apartmanı için 2018'de hazırlanan, "Bu rapor tamamen kat maliklerinin karşılaşabilecekleri olası deprem riskiyle ilgili olarak bilgi ve uyarı amaçlı hazırlanmıştır. Resmi ve yasal bağlayıcılığı bulunmamaktadır." ifadeleri de yer alan "Bina Deprem Riski Değerlendirme Raporu"nda da şöyle deniyor:
"Yapınız, yapıldığı dönem itibarıyla günümüz 2007 deprem yönetmeliğine göre yapılmadığı için betonarme güç dayanımı açısından eksikleri bulunmakta, bu durumda zamana bağlı olarak yapıyı riske sokmaktadır. Risk unsurları yapı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu nedenle 2007 Deprem Yönetmeliği'ne göre binanızda belirlenen risklerin yapı açısından tehlikeli bir durum olup olmadığının netleşmesi için performans analizi ve zemin etüd çalışmasının yapılmasının, yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple 5306 sayılı kanun gereği Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetki verdiği kurum ve kuruluşlara giderek binanızın risk tespitini yaptırmanızı ve gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyoruz."
Kurum ve Torun'un açıklamaları
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, 1 Kasım'da Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'ndaki çadır kentte yaptığı açıklamada, Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezinin verdiği raporlara ilişkin, "3'üncü grup yani dayanıksız olarak tespit edilen 80 binadan şu anda 3'ünün bu depremde yıkıldığını görüyoruz. Bu 3 bina, Karagül Sitesi, Doğanlar Apartmanı, Rızabey Apartmanı. Bu apartmanlarla ilgili raporlar tutulmuş ve ilgililere iletilmiş." ifadelerini kullanmıştı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, aynı gün yaptığı basın açıklaması sırasında konunun bir gazeteci tarafından hatırlatılması üzerine "Rızabey ve Doğanlar apartmanına ilişkin Bakanlığımıza, İl Müdürlüğümüze veya Valiliğimize gelen bir riskli bina başvurusu yok. Riskli bina başvurusu olsaydı tapuda riskli bina şerhi olurdu." demişti.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |