Dağlık Karabağ yönetimi dün gece yaptığı açıklamada Azeri güçlerle yaşanan çatışmalarda 53 askerinin öldüğünü, çatışmaların başladığı Pazar günü ise 31 askerin hayatını kaybettiğini ve 200 kişinin yaralandığını açıkladı.
Azerbaycan savcılık makamı ise iki Azeri sivilin Pazartesi, beş kişinin ise Pazar günü hayatını kaybettiği 30’unun yaralandığını açıkladı. Asker kayıpları hakkında bilgi verilmedi.
Diplomatlar, İngiltere, Belçika, Estonya, Fransa ve Almanya’nın konuyu bugün kapalı kapılar ardında toplanacak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gündemine getirmeyi planladıklarını söyledi.
ERMENİLER SALDIRDI, YANIT VERİLDİ
Azerbaycan Savunma Bakanlığı bugün bir açıklama yaparak bölgedeki gerilim üst düzeyde olduğunu duyurdu. Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, çatışmaların bugün de devam ettiği belirtildi.
Yapılan açıklamada Ermeni güçlerinin Fuzuli, Cebrayil, Ağdere ve Terter bölgelerinin kontrolünü ele almak için saldırdığını fakat bu saldırılara karşılık verildiği aktarıldı.
Pazar günü başlayan çatışmaların daha geniş bir alana yayılmasının ise Ermenistan’ın müttefiki Rusya ve Azerbaycan’ı destekleyen Türkiye‘yi de içine çeken bir savaş dönüşeceğinden endişe ediliyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, JOHNSON İLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile dün telefonda görüştü. Görüşmede Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Karabağ gerilimi ve savunma alanında işbirliği ele alındı.
Görüşmede Dağlık Karabağ’daki çatışmalar hakkında Erdoğan, bölgenin barış ve istikrarı için Ermenistan’ın Yukarı Karabağ ve çevresinde topraklardan çekilmesi gerektiğini vurgularken, Johnson da gerilimin azaltılması çağrısında bulundu.
GERİLİMİN SEBEBİ ÇOK DERİN
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilimin esas sebebi ise Dağlık Karabağ… Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Karabağ, Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir gerilim bölgesi haline geldi. Karabağ Ermenileri, Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a geçmesi gerektiğini talep etmesiyle tırmanan gerilim 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor.
Taraflar arasındaki ateşkese rağmen Azerbaycan ve bölgeyi işgal eden Ermenistan sınırında sık sık çatışma yaşanmaya devam ediyor. Bölgedeki gerilim bölgedeki doğalgaz ve petrol boru hattı koridoru dolayısıyla uluslararası kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor.
KAN DONDURAN OLAY: HOCALI KATLİAMI
Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azerbaycanlı sivillerin Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.
Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azerbaycan resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'ten fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.
Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi'yle Ağdam'ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi'yi top ateşine tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine tutulmaktaydı.
Aralık 1991'de Hankendi çevresinde yerleşen ve Azerbaycanlıların yaşadığı Kerkicahan kasabasının alınmasından sonra, Hocalı kasabası tamamen Ermeni ablukasında kaldı. 30 Ekim'den itibaren karayoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası olarak helikopter kalmıştı. 20 Kasım 1991'de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni kuvvetler tarafından vurulması ve sonuçta birkaç Azerbaycan devlet resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden sonra, hava ulaşımı da kesilmişti. İşgalden önce 1991-1992 kış aylarında Hocalı sürekli olarak bombalanmıştır. Hocalı’dan çıkmış mültecilerin İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne söylediklerine göre, bazı durumlarda bombardımanlar açıkça sivil hedeflere karşı yönlendirilmiştir. Saldırı öncesi, birkaç aydır kasaba elektrik ve gazdan yoksundu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |