ege yıldız, sessiz boru
Son Kale İzmir
  • Dolar
    34,5652
    Dolar
  • Euro
    36,2775
    Euro
  • Altın
    2.985,250
    Altın
  • Bist-100
    9.649,00
    Bist-100
  • ADANA
    4/13°
    ADANA
  • ANKARA
    -6/0°
    ANKARA
  • ANTALYA
    8/13°
    ANTALYA
  • BURSA
    3/7°
    BURSA
  • ISTANBUL
    6/10°
    ISTANBUL
  • IZMIR
    2/10°
    IZMIR
  • KONYA
    -7/-1°
    KONYA
Facebook Twitter
ANA SAYFA GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN KÜLTÜR-SANAT TÜRKİYE DÜNYA GÜVENLİK
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava!
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava!
Ahmet Özer'in tutukluluğuna ikinci itiraz!
Ahmet Özer'in tutukluluğuna ikinci itiraz!
Denizli'deki helikopter kazasıyla ilgili karar!
Denizli'deki helikopter kazasıyla ilgili karar!
İmamoğlu'ndan kreş tepkisi: Cesaretin varsa bekliyorum!
İmamoğlu'ndan kreş tepkisi: Cesaretin varsa bekliyorum!
29 Kasım 2021 Pazartesi - 09:38

Arınç'tan flaş Erdoğan sözleri!

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la fikir ayrılığına düşen ve yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çeken Bülent Arınç'tan çarpıcı sözler geldi. Arınç  ''Ona karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum. Beni fazla zorlamasınlar. Çünkü içtihatlar zaman zaman değişebilir.'' dedi. 

Arınç tan flaş Erdoğan sözleri!

2002-2007 yılları arasında AK Parti iktidarının ilk TBMM Başkanı olan, 2009-2015 arası da Başbakan Yardımcılığı ve Hükümet Sözcülüğü yapan, ardından aktif siyasetten çekilen Bülent Arınç, BBC Türkçe’den Ece Göksedef’in sorularını yanıtladı.

Arınç'ın dikkat çeken açıklamaları şu şekilde;

2000’li yılların başına kadar, yaklaşık 30 yıl Necmettin Erbakan çoğunlukla muhalefetteydi, yasaklar oldu. Buna rağmen bu hareketten, bugün hâlâ etkili olan güçlü bir kadro çıktı. AK Parti 20 yıllık iktidarında böyle bir kadro üretebildi mi?

''Bizim siyasete başlamamız, gelişmemiz, güçlenmemiz, belli bir üslup kazanmamız Erbakan Hoca’nın sayesinde olmuştur. Onun için bugün Abdullah Bey’i cumhurbaşkanı yapan, Bülent Bey’i meclis başkanı yapan Sayın Erdoğan’dır derlerse, bunların hepsi bir kenara, bizim hepimizi Erbakan Hoca yetiştirdi. Bizi milletvekili yapan da belediye başkanı yapan da odur.Bu kadrolaşma bugün sermayeden yiyor. 20 yıldan bu yana kaliteli, güzel insanlar da yetişmiştir ama bugün bunların büyük kısmı yönetimde veya hükümet etmede sorumlu mevkide değildir.

Daha önce “2001’de partimizin başında Sayın Erdoğan olmasaydı kazanamazdık ama o da biz olmasaydık bu kadar güçlü olmazdı, eksik kalırdı” demiştiniz.

Çok doğru.

Bugün Sayın Erdoğan’ın eksik kaldığını düşünüyor musunuz?

O kendi tercihidir. Çevresini o tercih ediyor, birlikte çalıştığı insanlara o karar veriyor. O insanların iyi, başarılı veya kalitesiz olup olmadıklarını ona sormak lazım. Ben onlar hakkında herhangi bir menfî, olumsuz beyanda bulunamam, saygısızlık olur. Ama bunu dert edinen insanlar için söylüyorum, kimse zorla birilerini Sayın Cumhurbaşkanımızın yanına getirmedi. Ailesinden başlayarak suya atılan taşın dalga dalga yayılması gibi, bu çevrenin tamamı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat kendi arzusuyla olmuştur. 2002’de Sayın Erdoğan siyasi yasaklıydı. Bize “Siz iktidara gelseniz başbakanınız kim olacak?” diye soruyorlardı. O zaman dedim ki “Bizim gücümüz buradan geliyor, ben size 10 tane başbakan adayı ismi sayacağım. Abdullah Gül, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Abdüllatif Şener…” 10 isim saydım. Eşitler arasında birinci Tayyip Bey olmalıydı çünkü çok muhteşem bir belediye başkanlığı yaptı. Cezaevinden çıkınca halk kahramanı haline geldi. Ama o olmadan biz seçime girdik. Demek ki o olmasa bile AK Parti muhteşem bir parti olarak geliyordu.

Sizin birçok sözünüz siyasi literatüre girdi. ‘Özgül ağırlık’ da bunlardan biri. Erbakan’ın, Demirel’in, Ecevit’in zamanında partilerinde özgül ağırlığı olan çok sayıda isim vardı. Ama son dönemde AK Parti’de bu sayı bir hayli azaldı. Bunun sebebi nedir?

Bunun sebebi de kendi tercihleridir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu sistemi savunanlardan birinin ifadesiyle -ki bunun Mehmet Uçum’a ait olduğunu söylüyorlar- bugünkü sistem tek kişilik bir hükümet sistemidir. Onun ifadesi olarak söylüyorum, gerçek de budur. Bu sistem şu anda tıkır tıkır işlemiyor. Sistemin tümü için demiyorum ama uygulamada bir takım sıkıntılar ortaya çıktı. Sanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı da bunun farkında. İkincisi Ahmet Davutoğlu’ndan sonra çok konuşulan bir mesele, düşük profilli başbakan… Bu bizim yapımıza uygun değil. Düşük profil deyince, her şey iyisiyle doğrusuyla bir numaraya yönelince, özgül ağırlığı olan kişi kalmadı. Kala kala bir ben kaldım, onun da ne kadar azaltıldığını görüyoruz.


Sizin danışmanlarınızın Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduklarına dair haberler çıktı. Bu özel bir tercih miydi?

Türkiye’de bu olayı şöyle yorumlamak lazım. Gülen’in çok tasvip edenleri, çok hayranları olmuştur. Ama hiçbirimiz onların bir gün bir darbe girişimine katılabileceğini bilmiyorduk. Belki ilk kez sizde söylemiş olacağım. Ben son dönemde Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı’ydım, Milli Güvenlik Kurulu’yla (MGK) hükümet arasındaki ilişkilerden sorumluydum. 2016’nın başına kadar defalarca MGK toplantılarına girdim. Hiçbirisinde ‘FETÖ terör örgütü’ ismiyle bir tehlikeden bahsedilmedi. MGK’nın gündemine girmeyen bir konuyu sokaktaki vatandaşın bilmesi nasıl mümkün olacak? Benim danışmanlarımın da birkaç tanesi yargılandı, bir tanesi mahkumiyet yedi.

Örgütün ne boyutta olduğunu bilmiyordunuz ama bu danışmanınızın örgütle iltisaklı olduğunu biliyor muydunuz?

Hiçbir şekilde bilmiyordum. Eğer birileri memnun olacaksa yemin edeyim, vallahi de billahi de tallahi de böyle bir örgütle ilişki içinde olduklarına dair bir emare görmedim.

MGK gündemine gelmedi diyorsunuz ama Gülen yapılanmasına mensup bazı kişilerin TSK’ya girmiş olduklarını ve buna dair raporların yazıldığını ama bir adım atılmadığını biliyoruz. Sayın Davutoğlu da söyledi bunları, o dönem başbakandı. Siz farklı bir şekilde geldiğini mi söylüyorsunuz?

Sizin bahsettiğiniz karar 2004’te irticayla mücadele adıyla alınmış bir karardı. O zaman Meclis Başkanı’ydım, meclis başkanları MGK’ya katılmaz. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla bunları ihraç ediyorlardı. Suçlar da namaz kıldığı tespit edildi, eşinin başında örtü var, gümüş yüzük takıyor diye suçlardı… Biz bunlara 20 sene evvelinden beri karşıydık. YAŞ kararlarıyla ihraç edilmiş insanların 2010 referandumuyla iade-i itibarını sağladık. Benim bahsettiğim 17-25 Aralık 2013 sonrası gelen raporlar. O raporlarda hiçbir şey yok. Şu var sadece, madem iddiamı ortaya koydum… 17-25 Aralık’ın biraz öncesinden sonrasına kadar bu yapıya isim vermek için toplandık. Koyduğumuz isim Paralel Devlet Yapılanması’ydı. Arkadan ‘legal görünümlü illegal yapılanma’ ismini taktık, bunda da FETÖ ismi yok. Bir vakıf, dernek olarak, cemaat olarak kurulmuşlar ama bir illegal yapıya dönüşmüşler.


Daha önce ‘dindar insanların Gülen yapılanmasına hüsnüzan etmeleri normal’ demiştiniz, ‘karanlık yüzlerini göremedik onların’ dediniz. Şimdi de benzer şeyler söylüyorsunuz. Fakat bugün de farklı İslamî eğilimleri olan vakıflar, tarikatlar, cemaatler var ve bunların bazılarının devlet içinde bazı kurumlara girdiğine, hatta bazı bakanlıklarda güçlendiklerine dair haberler var. Bu böyle devam ederse yine aynı tehlikeyle karşı karşıya kalmaz mı Türkiye?

Olabilir, kalabilir. Bu tehlike her zaman vardır. Çünkü cemaatler sosyolojik varlıklardır. Cemaatler dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı olsun, hükümet olsun, bunların cemaat vasfını kaybedip kaybetmediklerine bir denetim mekanizması getirilmesi lazım. Başıboş bırakıldıkları zaman onlar da FETÖ örgütü gibi kadrolaşabilir, kendi insanlarını en yüksek noktalara getirebilir. Ama cemaatler, tarikatlar eskiden de vardı. Rusya’da İslam’ın ayakta kalmasının, Balkanlarda Müslümanların sayıca hâlâ güçlü olmasının temelinde bu yapılanmalar vardır. Türkiye’de de böyledir, siyasetçiler bunu çok iyi bilirler. Bunları ziyaretlere giderler, bunların duasını alırlar. Bunlarla ilişki kurarlar, oy desteğine ihtiyaçları olduklarını düşünürler. Hiçbir siyasetçi bunun dışında değildir, açık söyleyeyim.

Sadece AK Parti için değil, tüm siyasetçiler için mi söylüyorsunuz?

Hiç AK Parti’yle ilgili değil. CHP’si de, DSP’si de, şimdiki partiler de cemaatlere, tarikatlara sırt çeviremezler. Bunların iyisi vardır, kötüsü vardır, şüphesiz iyileriyle ilişki kurarlar. HDP’lilerin bile elini öptüğü, saygı duyduğu çok değerli insanlar vardır. Bunlar vatansever, değerli insanlardır. Zamanında Gülen yapılanması için de benzer şeyler söylendi. Ama ne var ki son yıllarda kendilerini tarikat mensubu gibi gösteren soytarılar, sahtekârlar türedi. Başka cemaatler oluşumu çıktı, bunların denetlenmesi lazım. Sırtına bir cübbe geçiren adam neredeyse her gün televizyonlarda olmamalı. Ama ben gönülden Allah’a bağlı insanların ne kadar memleket sever olduklarını şahitleriyim, sayıları az bile olsa bu insanlara güvenmek lazım. Kötülerinin de denetlenmesi, ayıklanması lazım.
 

 
Dolar, haftaya sert yükselişle başladı!
 
Buca sokaklarına yerleştirildi!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Omicron varyantı paniği büyüyor!
2019 yılında ortaya çıkan koronavirüsün en çok mutasyona uğramış varyantı ...
Meteorolojiden İzmir uyarısı!
Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü, İzmir ve çevresinde fırtına ve gök gürültülü ...
Tüm seferler iptal!
İzmir’de olumsuz hava koşulları nedeniyle arabalı vapur da olmak üzere tüm seferler iptal edildi.
 
213 kişi hayatını kaybetti
Sağlık Bakanlığı’nın 28 Kasım’a ilişkin koronavirüs verilerine göre; son ...
Mustafa Cengiz hayatını kaybetti
Galatasaray'ın 37'nci başkanı Mustafa Cengiz, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
İzmir için fırtına ve sağanak uyarısı
Meteoroloji 2'nci Bölge Müdürlüğü, yarın sabah beklenen fırtınaya karşı ...
 
MHP'liler Türkeş'i ananlara saldırdı!
Alparslan Türkeş Vakfı'nın düzenlediği MHP'nin kurucu ismi Alparslan Türkeş’in ...
Çiftçi İbrahim Kaya serbest bırakıldı: 'Tarım Kredi Kooperatifi, çiftçinin boğazını sıkmakta'
Tarım Kredi Kooperatifi'ne olan borçları nedeniyle üç ay “tazyik hapsi"ne ...
İzmir’de coğrafi işaretli ürünler zirvesi yapılacak
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” ...
 
YAZARLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA SON KALE İZMİR
TWITTER'DA SON KALE İZMİR
ÇOK YORUMLANANLAR
PUAN DURUMU
ARŞİV
Son Kale İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri