SONKALEİZMİR- CHP eski Genel Başkan Yardımcısı ve CHP İzmir eski İl Başkanı Alaattin Yüksel, seçimlerin ardından flaş açıklamalar yaptı. SONKALE'ye seçim sonuçlarını ve İzmir'i değerlendiren Yüksel, "31 Mart yerel seçimlerinde beklediğimizin çok çok üzerinde bir başarı elde ettik. Bunda, hem partideki değişimin önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Hem de CHP örgütleri işlerine çok ciddi asıldılar. Başta Genel Başkan Özgür Özel olmak üzere, herkes çok çalıştı. Özel, her yere yetişmeye çalıştı. Ama bu sonucun ortaya çkmasının asıl nedeni, iktidarın Türkiye'yi çok kötü yönetiyor olması. Ülkede derin bir yoksulluk ve açlık hissediliyor... Ekmek ve gevrek kazandı aslında seçimleri. Türkiye nüfusunun yüzde 80'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 30 milyonun üzerinde insan açlık sınırının altında bir gelire sahip. Açlıkla sınanıyor insanlarımız. Bunu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı bile söyledi. Ama sınanan kendileri değil tabii ki, halk... Yani, tencere gerçekten bu seçimde etkili oldu" dedi.
"UMUTSUZ OLDUĞUM İLÇEYE GİTTİM VE GÖRDÜM Kİ..."
İzmir'de de büyük bir başarı olduğunu, 22 ilçenin 28'e çıktığını aktaran Yüksel, "Seçim öncesinde kamuoyunda konuşulanlar, araştırmalar hiç de öyle değildi. Negatif algı oluşturma konusunda inanılmaz bir kampanya vardı. 10- 12 ilçe gidiyor deniliyordu. Ben de bazı ilçeler konusunda umutsuzdum. Seçimden 2 gün önce umutsuz olduğum bir ilçeye gittim ama orada gördüm ki adayların atanması ve örgütün ayağa kalkıp sahiplenmesiyle çok şey değişmiş. Bunu orada hissettim, kaybetmeyeceğimizi anladım. Ama ilk önce o ilçeyi kaybedeceğimizi düşünüyordum. Sonuç itibariyle İzmir'deki sonuçlar gayet iyi. 4 ilçeyi AKP'den geri aldık. Bu çok önemli. Aliağa'yı kıl payı kaçırdık. Menemen'in haricinde çok güzeldi İzmir'in sonucu. Başta örgütümüzü, kadın kolları, gençlik kolları, ilçe örgütleri ve tüm parti neferlerini yürekten kutluyorum" dedi.
ARTIK KONUŞMA ZAMANI GELDİ, AKILLARINI BAŞLARINA TOPLASINLAR!
Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediyesi'deki oy oranı ve bazı oy deposu ilçelerdeki düşüşle ilgili ise şu çarpıcı yorumu yaptı:
"Seçimlerde bizim karşımızda her zaman muazzam bir devlet gücü oluyordu. Ancak biz de bunu elimizdeki yerel yönetimlerin gücü ile aşmaya çalışıyorduk. Geçmişte bu şansımız hep vardı. Çünkü yerel yönetimlerin gücü arkamızdaydı. Fakat bu kez o kadar büyük değişiklik yapıldı ki, mevcut belediye başkanlarının tamamına yakını değiştirilince, o değiştirilen belediye başkanlarının da yeterli duyarlılığı göstermemeleri üzerine, bu kez arkamızda belediye gücünü hissetmedik. Bırak bu gücü yeni adaylar için kullanmayı, zayıflatmak için kullananlar bile oldu. Başta büyükşehir belediye başkanı. Açık açık da söyledi kendisi. Kah İstanbul'a gitti seçim çalışması için. Kah Rize'nin bir ilçesine gitti. Ama İzmir için parmağını bile kıpırdatmadı. Hatta çok olumsuz şeyler duyduk kendisiyle ilgili, çok üzüldük. Sanki kendileri atamayla gelmemiş gibi olumsuz açıklamalar yaptılar. Aynı şekilde 15 yıl atamayla belediye başkanlığı yapan bir kişi bunları nasıl söyler, partinin gücünü nasıl kendi gücü sanar, kendisinde nasıl ilahi ve tanrısal bir güç görür, anlaşılır gibi değil. Maalesef başkanlarımız seçimde hiç katkıda bulunmadı. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Aynı yöntemlerle işin başına gelip o gücü partinin verdiğini unutup kendine tanrısal bir güç vehmetmek nasıl bir şeydir. Bunu büyük ayıp sayıyorum. Partililik bilinci, yurtseverlik bilinci yok demek ki bu arkadaşlarda. Bugüne kadar konuşmadık ama konuşma zamanı geldi. Ama daha da konuşurlarsa daha da sert tepkilerle karışlaşabilirler. Birazcık akıllarını başlarına toparlasınlar."
BAZI İLÇELERDEKİ DÜŞÜŞÜN NEDENİ
İzmir'de ittifaksız alınan bu sonuçların yine de çok iyi olduğunu vurgulayan Yüksel, "Genel başkan da bunu söyledi. 'Yerel seçimlerin dinamikleri farklıdır, sandıkta o ittifakı seçmen sağlar' dedik. Büyük ölçüde bu sağlandı. Bazı yerlerde oylar düşmüş evet... Ama şöyle düşünmek lazım; Ankara'da, İstanbul'daki belediye başkanları yaptıkları çalışmanın karşılığını aldı seçimlerde. Ama burada ilk kez denenen bir başkan meydana çıktı. Bu psikoloji ve yerelin gücü çok önemlidir sandıkta. Belediye iyi kullanılırsa, iyi yönetilirse, halkın içinde olunursa, sosyal ve toplumcu belediyecilik yapılırsa, dertlere derman olunursa başkan tekrar aday yapılıyor. Sonraki seçimde ise aldığı oy oranının çok üzerine çıkabiliyor. Biz bunu İzmir'de geçmişte çok net gördük. Yüzde 34'lerden 70'lere kadar çıkan ilçelerimiz oldu" dedi.
ARTIK KİMSE GENEL BAŞKAN YARDIMCILARININ KAPISINDA SÜRÜNMEYECEK
Alaattin Yüksel, bazı ilçelerde adaylara tepki olduğu ve oy oranlarının bu nedenle düştüğü eleştirilerine ise "Bu konu seçim öncesi çok köpürtüldü. Aday belirleme sürecinin çok mükemmel geçtiğini söyleyemem. Ama kendi partini cezalandırmak değildir bunun yolu. Yakın zamanda Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüzük kurultayına gideceğiz. Öyle bir tüzük yapacağız ki bir daha Ankara'dan buraya aday atanmayacak. Çünkü önemli olan sistemdir. Yeni tüzükle sadece ama sadece halka dokunan ismi aday yapacağız. Kimse Ankara'da, genel merkezde, genel başkan yardımcılarının kapısında sürünmeyecek artık. Burada, İzmir'de halkın gözüne girmeye çalışacak" yanıtını verdi.
YENİ BAŞKANLARA ÇAĞRI
Yeni başkanlara da çağrıda bulunan Yüksel, "Ben, Doğu'dan ilk sonuçlar gelmeye başladığında tabloyu hissettim. Batı'dan da gelecek oylarla birinci parti olacağımızı söyledim. Öyle de oldu. Ve bugün Türkiye'nin birinci partisi CHP. Bu çok çok önemli. Yerel yönetimlerimiz, yeni başkanlarımız bunu çok iyi değerlendirmeli. Halka dokunan, derin yoksulluğu gözeten, sosyal ve toplumcu belediyecilikle yolumuzu açmalılar. CHP, yerelden genel iktidara yürüyecektir" diye konuştu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |