Akşener'den Soylu'ya ''kenara çekil'' çağrısı!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları:

''PROVOKASYON GİRİŞİMLERİ OLDU''
''Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta, Rize'nin İkizdere ve Çayeli ilçelerini ziyaret ettik. Önce, İkizdereli vatandaşlarımızın, doymak bilmez müteahhitlerin yağmasına karşı gösterdikleri, şerefli duruşa destek olduk, bizim için kutsal olan cennet doğamıza sahip çıktık. Sonrasında ise, İkizdere ve Çayeli esnafının dertlerini dinledik. Bize büyük misafirperverlik gösteren İkizdereli, Çayelili kardeşlerime, bir kez de bu kürsüden teşekkür ediyorum. Milletimizin en önemli hasletlerinden olan ev sahipliğini, Karadeniz'in mertliğine yakışır şekilde yaptılar. Allah onlardan razı olsun. Biz ziyaretlerimizi yaparken, İkizdere ve Çayeli'nde, AK Parti teşkilatlarının, sağdan soldan topladıkları, küçük gruplar üzerinden bazı provokasyon girişimleri oldu. Ama ne Rizeli kardeşlerim, ne de Rizeli dava arkadaşlarım, bu girişime prim vermediler. Onlara da, bir kez daha teşekkür ediyorum.

BAHÇELİ’YE YANIT: BEN GEZMEZSEM KİM GEZECEK?
''Dün acınası küçük ortak demiş, neymiş benim Rize’ye gitmem provokasyonmuş. Sayın Bahçeli, ben gezmezsem kim gezecek? Büyük ortağın Saray’dan çıkmıyor, sen zaten ortada yoksun. Ben gezmezsem kim gezecek? Biz bu yola çıkarken koltuk değil ayakkabı eskiteceğiz diye yola çıktım ve bu sözü tuttum. Biz buna devam edeceğiz. Sen iktidarın küçük ortağısın, madem bizim esnafa gitmemizden rahatsızsın o zaman bir zahmet milletinin ayağına gideceksin. Kürsüden öfke tiradları atmayı bırakıp, işini yapacaksın. Bunları yapamıyorsan bize gölge etmeyeceksin. İktidar olmak demek sizi o makama getiren millete hizmet etmek demektir. Nitekim, iktidar işinin iyi yapar, milleti mutlu ederse görevine devam eder. Aksi olursa da iktidar gider. Mesela yolsuzluk her yanı sarıyorsa iktidar gidiyor demektir. Mesela yoksulluk çığ gibi büyüyor, ülkenin parası pul oluyorsa iktidar gidiyor demektir. Vatandaş sürekli artan fiyatlara ezdiriliyorsa iktidar yolcu demektir. İktidar verdiği sözleri unutuyor, hatırlatanları da terörist ilan ediyorsa dönülmez akşamın ufkuna gelinmiş demektir. Geçen hafta tane tane anlatmıştım. Sayın Erdoğan iktidara gelirken vaatlerde bulundu milletimiz yetkiyi verdi. 19 yılın sonunda, bırakın vaatleri gerçekleştirmeyi sayın Erdoğan ve danışmanları Saray’a kapanarak koptukları milletimizi fakirlik, işsizlik ve yolsuzlukla baş başa bıraktı.

SEDAT PEKER’İN VİDEOLARI
Öyle zamanlardayız ki, devleti idare edenlerin hangi icraatına, hangi işine baksak, elimizde kalıyor. Biliyorsunuz, sosyal medyada bir video fırtınası, aldı başını gidiyor. İktidar mensuplarının isimleri, çirkin işlerin, garip ilişkilerin aktörleri olarak geçiyor. Normalde, bizim siyaset anlayışımıza göre, parti içi meselelere karışmak olmaz. AK Parti ve ortaklarının içindeki skandallarla milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini kabul edemeyiz. Ama bu kepazeliği, artık sadece Türkiye değil, dünya takip ediyor. Buradan konunun tüm paydaşlarına seslenmek istiyorum; Beyler; Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarı söz konusu. Koskoca Türk Devleti'ni, cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler, karşı videolar yayınlamakla, gizemli hikayeler anlatıp, gerçekleri bulandırmakla olmaz. Ekranlara çıkıp saçmalamakla, hamasetle hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu işler, bütün iddiaları araştıracak ve gerçeği milletimizin önüne koyacak, şeffaf bir yargı süreciyle olur. Devlet itibarının, kişiler üzerinden, daha fazla ayaklar altına alınmasına izin verilemez. Yapılacak olan basit. İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri devreye girer, gereken yapılır. Olması gereken budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yakışan budur. Devlet ciddiyeti bunu gerektirir. Adalet bunu gerektirir.

YENİ SİSTEM ÖNERİSİ
Büyük Türk Milleti; iyi ve cesur evlatlarının, bugün, burada. Yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların sebebi olan, bu ucube sisteme son vereceğiz. Yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların sebebi olan bu ucube sisteme son vereceğiz. Hukuksuzluğu, adaletsizliğe dur diyerek milletimizin huzuru, gençlerimizin refahı için İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi milletimizle birlikte inşa edeceğiz. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem nedir? Sosyal hayattan, adaletten demokrasiye, doğadan her alana ülkemizin karşılaştığı tüm sorunların anahtarıdır. Türkiye’nin partili cumhurbaşkanlığı sistemi ile içine düşürüldüğü sıkıntılardan çıkış yoludur. Adaleti, vicdanı, liyakatı, devlet geleneğine yakışanı gösteren, devletle milleti yeniden buluşturan bir sistem tasarısıdır.

Bugün tüm gerçekliği ile yaşadığımız yönetim krizi, ekonomik sorunlar ortaya çıktı. Türkiye bugün otoriterleşmiş bir rejimle baş başa kalmış durumda. 12 Eylül Darbesi ve devamındaki süreç, yüksek seçim barajı ve seçim kanunlarındaki çarpıklıklar dolayısıyla, iktidar partilerine, aldıkları oy oranından daha büyük bir güçle, ülke yönetme imkanı verdi. Ülke yönetimini ortak akıldan uzaklaştırdı.  Yıllar boyu yaşadığımız bu siyasi felaketin ardından, FETÖ terör örgütünün, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi ve devamındaki OHAL döneminde, darbe girişimiyle mücadele sloganları eşliğinde, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçildi. Yüzde 50+1'i sağlamak için, her şeyin mübah görüldüğü bu sistem, siyaseti, seçmeni ve dolayısıyla milletimizi kutuplaştırdı. Milletimizin, gelenek ve görenekleriyle harmanlanmış, birlik ve dayanışma kültürü, yerini kutuplaşmaya, birbirinden uzaklaşmaya, gündelik diyaloglarda bile, hakaret dilinin kullanıldığı bir siyasi iklime bıraktı. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi nedeniyle, devletimizin köklü kurumları zayıflatıldı, kurumsal hafızasına zarar verildi ve binlerce yıllık devlet geleneğimizin yarattığı birikim, açıkça tasfiye edilmeye çalışıldı. Bunların neticesinde ise, bugün tüm gerçekliğiyle yaşadığımız yönetim krizi, ekonomik sorunlar ve toplumsal deformasyon ortaya çıktı.

MADDE MADDE ANLATTI

1. Tarafsız Cumhurbaşkanı. ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Türkiye Cumhuriyeti Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından yönetilecek. Cumhurbaşkanının hiçbir parti ile bağlantısı olmayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı tarafsız ve partiler üstü bir şekilde devleti ve milleti temsil edecek.

2. İlkemiz, çoğulcu demokrasi, katılımcı yönetim, güçlü meclis. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çoğulculuğa dayanacak. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem de ülke yönetimi tek bir kişinin değil Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olacak.

Tek bir partinin hükümet kurmaya yetecek milletvekili olmadığı sürece elbette Koalisyon Hükümeti kurulacak. Bugünkü sistemde, Cumhurbaşkanı bakanların atanmasında ve görevden alınmasında tek yetkili.

Bu sorumsuzluk demokraside ve ekonomide yaşadığımız yıkımın en önemli nedenlerinden biri. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde ise meclis dışından bakan atanamayacak. Güçsüz meclis, eksik demokrasi demektir.

Bu ucube sistem, Gazi Meclis’imizi devre dışı bıraktı. Yasama ve yürütme yetkisi TBMM’de olacak. AYM, HSK, Sayıştay, YSK ve RTÜK üyelerinin TBMM tarafından nitelikli çoğunluk ile seçilmeleri sağlanacak.

Mevcut sistemde belediyelerimizin üzerinde vesayet oluşturulmuş durumda. Belediyelerinin alt yapı yatırımları için borçlandırma yetkisi Cumhurbaşkanına verildi.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde merkezi yönetim ile, yerel yönetimler arasındaki yetki dağıtımı milli iradeye saygı duyulacak şekilde düzenlenecek.

3. Üçüncü ilkemiz Kuvvetler Ayrılığı ve güçlü denetim. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde devletin ya da siyasetin hiçbir kurumu, başka bir kurum üzerinde vesayet kuramayacak. Merkez Bankası’nı müdahalelere kapatacağız.

Bir ülkenin hazinesinin tek sahibi millettir. Tek merci de milletin meclisidir. TBMM, bütçenin denetiminde etkin hale gelecek. TBMM, bütçenin denetiminde etkin hale gelecek. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile kamu yönetiminde güçlü denetimi hedefliyoruz. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde Sayıştay’ın denetimi artacak. Türk Denetim Yasası acilen hayata geçirilecek. Milletin parasını harcarken sığınılan ‘Ticari Sır’ saçmalığı son bulacak.

4. İlke ise hukukun üstünlüğü ve tam bağımsız yargıdır. Çünkü bize göre bağımsız ve tarafsız yargı her vatandaşın sahip olduğu en büyük teminattır. O nedenle İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde milletimizin her bir ferdi şartsız kanun önünde eşit olacak. Geç gelen adalet, adalet değildir anlayışında soruşturma ilkesi daha etkin ve güvenilir olması açısından Adli Kolluk Sistemi kurulacak. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde Türkiye bu utançtan kurtulacak.

HSK üyeleri bir kez seçilecek ve görev süresi 5 yıl olacak. HSK Başkanı kurul tarafında gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile seçilecek. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi de yeniden düzenlenerek vesayetten kurtarılarak, bağımsızlığı sağlanacak.

5. İlkemiz ise Devlette liyakat. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde KPSS’den yüksek not aldığı halde mülakatta elenen gençlerimizin hakkı teslim edilecek.

Torpilin yeni adı hale gelen mülakat kaldırılacak. Devlette göreve layıklar arasından devlete ve millete sadık olanlar alınacak. Devlette liyakatın kaynağı elbette akademidir. Üniversiteler en başta özgür bir ruha sahip olmalıdır. Bunun sağlamanın ilk yolu da akademik ve bilimsel özerkliktir. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde üniversiteler hem idari hem akademik olarak özerk hale getirilecek.

Kurum dışından rektör atanmasına son verilecek. Öğretim üyeleri kendi üniversitelerinin rektörünü kendileri seçecek. En fazla oyun olan rektör adayı Türkiye Yüksek Öğretim Kurumu tarafından atanacak.

Kamu Denetçileri Kurumu çatısı altında Devlet Liyakat Kurulu oluşturulacak. Liyakat Kurulu’nun üye sayısı, seçimi, işleyişi ise kanunla belirlenecek.

6. İlkemiz, İnsan Hakları ve Bireysel Özgürlükler. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde demokratik, sosyal, hukuk devletinin en temel kuralı olan devletin vatandaşın hizmetkarı olduğu prensibi çerçevesinde milletimizin bireysel özgürlükleri, insan haklarının hukuk tarafından en üst seviyede korunması sağlanacak.

Çoğulcu demokrasideki en temel haklardan birisi benzer düşüncelere sahip bireylerin bir araya gelerek Sivil Toplum Örgütleri kurabilmeleridir. STK’ların bir diğer adı da Demokratik Baskı Gruplarıdır. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde bu yönü ile demokrasinin olmazsa olmazı sivil toplum güçlendirilecek.

Biz gençlerimizin akıllı, çalışkan ve vicdanlı olduklarını biliyoruz. Gençlerle birlikte inşa etmek istiyoruz. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde gençlerin kendilerini ifade etme olanakları artacak. Ekonomik özgürlüğe ulaşmanız, gelecek ümitleriniz yeşertebilmeniz ve özgür bireyler olarak düşüncelerinizi rahatça dile getirmeniz için gereken düzenlemeler yapılacak.

Türkiye mevcut sistemde kadının haklarını güvence altına alınan sözleşmeden bile, bir kişinin gece yarısı kararı ile çekilebiliyor. Kadına karşı işlenen suçlar, bir erkek tarafından işlenen suçtur. Okuma denilenin okuyacağım dediği için, evlen denilenin evlenmeyeceğim dediği için. Bu suç Türkiye için artık çok büyük bir yara ve ayıptır.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde Türk Ceza Kanunu’nda Kadın Cinayeti ve Kadına Karşı Şiddet Suçu işlenecek, çeşitli suçlarda mağdur kadınsa en ağır cezalar işlenecek.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde ihtiyaç sahibi vatandaşlara yapılan yardımlar eşit, somut kıstaslara göre belirlenecek ve ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak. Bir sosyal devlet, aç ve açıkta bıraktığı vatandaşına bakmak, ilgilenmek zorundadır. O devlet bu görevini yerine getirirken bunu bir lütuf haline getiremez.

Türkiye’de son 19 yıldır hemen her gün sanata ve sanatçıya yapılan saygısızlıklara şahit oluyoruz. Türkiye’nin sanatçıları yok sayılıyor, hor görülüyor. Pandemi döneminde intihar eden sanatçıları sadece izlemekle yetinen bir yönetim anlayışı olabilir mi?

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde sanat kurumlarının siyasete alet edinmeksizin özgürce yönetilmesi ve bütün sanat dallarındaki sanatçılarımızın sosyal güvenlik haklarına kavuşması için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır.