Agoralı Ferhat'ın büyük başarısı...

Ayakkabıcı bir baba ve ev hanımı bir annenin 4 çocuğundan biri olarak 1998 yılında doğan Ferhat İlhan, maddi imkansızlıklara ve zorlu şartlara rağmen hayalini kurduğu hayata adım atmayı başardı. Evinden çıkıp Kardıçalı Hanı'nda eğitim veren sanatçı Teslime Başak Özkutlu'nun atölyesinin kapısını henüz 13 yaşındayken çalan İlhan, resim yapmayı öğrenmek istediğini anlattı. İlk başvurusu "yaşı tutmadığı" için kabul edilmeyen İlhan, aynı handa sanatla uğraşan bir başka öğretmeni yanına alarak yeniden Özkutlu'nun atölyesine gitti. Israrla kendini atölyeye kabul ettiren İlhan, boyalarını, kalemlerini ve diğer malzemelerini alabilmek için kıraathanelerde, restoranlarda çaycılık ve garsonluk yaptı. İlhan, Özkutlu'nun atölyesindeki eğitimi ile önce Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'i dereceyle tamamladı ardından Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü birincilikle kazandı.

DÜNYADA KABUL EDİLEN 8 ÖĞRENCİDEN BİRİ

Üniversite eğitimine devam ederken dünyanın en iyi okulları arasında gösterilen Viyana Sanat Akademisi'ne başvuran İlhan, modern sanat tarihinin önemli isimlerinden Daniel Richter'in atölyesine tüm dünyadan kabul edilen 8 yetenekli genç ressam arasında yer aldı. Öğrencisine ücretsiz dersler veren ve yıllarca destek olan Teslime Başak Özkutlu da maddi açıdan zorluklarla boğuşan Ferhat İlhan'ın Viyana'ya gitmesi için sosyal medya üzerinden sanat ve bilim dünyasının desteğini istedi. Ferhat İlhan, Egon Schiele gibi sanat tarihi dünyasına damga vuran isimlerin mezun olduğu, Adolf Hitler'in ise 2 kez başvurduğu halde kabul edilmediği ünlü okula gitmek için mücadele veriyor.

OKYANUSA AÇILMAK GİBİ 

İlhan, Kardıçalı Hanı'nda küçük yaşlardan itibaren yeteneklerini keşfetmeye çalıştığını, ailesinin de maddi olarak olmasa bile manevi olarak ona büyük destek verdiğini anlattı. Hayatını şekillendiren kişinin öğretmeni Teslime Başak Özkutlu olduğunu ifade eden İlhan, "Umarım hayatım sanatla devam eder. Daniel Richter gibi bir sanatçının atölyesine kabul edildiğim için çok mutluyum. İyi ki resim yapmaya devam etmişim. Doğru yolda olduğumu düşünüyorum." dedi. İlhan, kolaj mantığıyla kağıtlar üzerinde çalıştığını ve kendini geliştirmek istediğini, Viyana Sanat Merkezi'nin de onun için "okyanusa açılmak" gibi büyük ve güzel bir hedef olduğunu ifade etti.

"KIRAATHANEDE ÇAY SATTIM"

Maddi sorunlarını aşmak için çok çalıştığını, Viyana'ya gidebilirse orada da çalışarak kimseye yük olmadan eğitim almayı istediğini belirten İlhan, şunları söyledi: "Bu başarıyı elde etmek çok önemli. Ben de yapabileceklerimi görmek istiyorum. Bu hedefim için 15 yaşından itibaren garsonluk, çaycılık yaptım, kıraathanede çay sattım. Marketlerde çalıştığım da oldu. Boyalarımı almakta hala zorlanıyorum. Boya, fırça, kağıt pahalı şeyler.  Viyana'da 3 yıllık eğitimi tamamlayabilirsem annemle babamın yüzünü güldürmek isterim en çok. Onlar da çok seviniyorlar. Aynı zamanda da tedirginler. İnsanların bana yardım ettiği bu süreç empati yeteneğimi çok geliştirdi. Eğer başarabilirsem dar gelirli olan yetenekli çocuklara da destek vermeyi arzu ederim."