Milli Görüş geleneğinin içinde uzun süre önemli görevlerde bulunan, son olarak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanlığını yapan Reşit Aydın, Gül ve Babacan ekibi ile yollarını ayırdı. Aydın, Abdullah Gül ve beraberindekileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a pusu kurmakla suçladı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı Reşit Aydın, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Aydın açıklamasında, Abdullah Gül ve beraber hareket ettiği DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a ağır suçlamalar yöneltti.
Milli Görüş geleneğinin içinden gelen, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve AK Parti'de önemli görevler alan Raşit Aydın istifa mesajında zehir zemberek ifadeler kullandı.
Abdullah Gül-Ali Babacan ekibini, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı oluşturulan yeni saldırı cephesinde olmakla suçlayan Aydın, "Bu çirkinlikler ve hukuksuzlara her seferinde karşı çıktım" dedi.
Reşit Aydın şu ifadeleri kullandı;
"Kamuoyuna Zaruri Açıklama
''Milli Görüş geleneğinin içinde, Refah Partisi, Fazilet Partisi'nde görev aldıktan sonra AK Parti içerisinde İstanbul teşkilatlarında ve yerel yönetimlerde birdava adamı olarak vazifeler yaptım.
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talebi üzerine, 2014 yılından başlayarak, bilabedel yaptığım danışmanlık görevini, bir süre önce 'fiilen' bitirmişti. Bu süre zarfında, Türkiye'nin yaşadığı bir çok siyasi, ekonomik ve sosyal kültürel vakalara 'hususi' manada da şahitlik ettim.
Ancak aramızdaki görüş ayrılıkları, kendilerinin önderlik ettiği yeni siyasi oluşum sürecinde arttı. Özellikle 15 Temmuz sonrası, FETÖ ve işbirlikçilerinin Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırılarının siyasi partiler iltisaklığıyla olduğunu müşahade ettim. Bu çirkinlikler ve hukuksuzluklara da her seferinde karşı çıktı.
Son olarak Türkiye'ye karşı yeni bir 'GEZİ' denemesi olarak sunulan, örgütlenen ve de ne yazık ki Abdullah Gül, Ali Babacan tarafından da desteklenen Boğaziçi Üniversitesi kalkışma eylemleri bizim açımızdan bu ilişkiyi yürütülemez ve çekilemez hale getirdi.
HDP'nin kapatılmasına ilişkin davaya karşı geliştirilen ve ısrar edilen 'siyasi dil' ve HDP'ye destek açıklamaları da bardağı taşıran son damla olmuştur.
Kendi isteğimle ve kararımlaa bu nedenlerle; 11. Cumhurbakanı Abdullah Gül'ün danışmanlığı görevinden istifa ettiğimi ve de herhangi bir ilişiğim kalmadığı gereği hasıl olmuştur.
Şartsız ve koşulsuz Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanında ve emrinde olduğumu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik her türlü saldırının ve iftiranın karşısında açıkça duracağımı bil vesile belirtiyorum. Baskılara rağmen de tweetlerimi silmedim. Silemezdim. Silmeyeceğim...
Benim kararıma karşı yapılacak her türlü açıklamaya karşı hukuki haklarım saklı kalmak kaydıyla,
Kamuoyuna saygıyla bildiririm."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |