’15 yaşındayken cezaevine girdim’

Cemal Enginyurt, siyasetin en renkli, Meclis'in de en hiperaktif milletvekili. 40 yıllık MHP geçmişine rağmen ‘Fındık mücadelesi' nedeniyle partisinden ihraç edildi. Şimdi çiçeği burnunda Demokrat Partili oldu. Enginyurt, bilinmeyen yönlerini ve siyaset dünyasını SÖZCÜ HaftaSonu'na anlattı: “1965 yılında Ordu'nun Altınordu ilçesinde doğdum. Babam Mustafa Enginyurt inşaat işçisiydi. Annem Ayşe de Fiskobirlik'te işçiydi. Benim bir gram fındığım yok ama fındık mücadelesi annem ile başladı. Onun kazandığı para ile ekmeğimizi çıkardık, kız kardeşimi ve beni okuttu. Fındık üreticisine olan sevdamız, fındık bahçesinden değil, fındık üreticisi sayesinde okuyup büyüyen insan olmaktan geliyor. İlk ve ortaokuldan sonra Ordu Ticaret Lisesine devam ettim.  1980 yılında Lise-1 öğrencisiyken sağ-sol kavgasına ve siyasi mücadelenin içine girdim. Ülkücü-Türk milliyetçisi olarak heyecanlı ve hiperaktiftim.

İŞKENCE GÖRDÜM

“15 yaşındayken hapse düştüm. Önce solcuları işkenceye aldılar. Bize çay-kahve söylüyorlardı. Ama müdür değişti. ‘Maocu Hasan' geldi, bize 18 gün işkence yaptılar. Cezaevinde solcularla aynı koğuşta yattık.  Sabah 05.00'te copla uyanıp, akşam 21.00'de copla yatıyorduk. Hapiste Fransızca, Fizik, Kimya, Matematik çalıştım. Koğuştakilere buradan çıkıp, liseyi ve üniversite bitirip, milletvekili olacağım size de iş bulacağım diyordum. 1999'da vekil seçilince sözümü tuttum, cezaevi arkadaşlarımı işe koydum. Şimdi çoğu emekli oldu. 9 Nisan 1983'te hapisten çıktım, önce Ticaret Lisesini sonra da Eskişehir İktisat Fakültesi'ni bitirdim. Eskişehir'de öğrenciyken Gaffar Okkan'la tanıştım. O zaman Siyasi Şube Müdürü idi. Okulda kavga çıkar, hemen siyasi şubeye götürürlerdi. Ordu'da Muhafazakar Parti'yi de kurduk. Babam ve annemi okuma yazması olmamasına rağmen kurucu üye yaptık. 1985'de Ordu'da Ülkü Ocağı'nı açtım. Alpaslan Türkeş ile mitinglere katıldık. 24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü gün MHP-MÇP birleşme kongresinde 28 yaşındayken MYK'ya aday oldum. 130. sıradaydım, listeyi delip seçildim. 1995'te Ordu İl Başkanı oldum. 1999-2002 arasında MHP'de vekillik yaptım.”

PİŞMANLIK DUYMAM

“2002'den sonra 10 yıl siyasetle ilgilenmedim. Güral Porselen'in Avrupa bayisi oldum. Ankara'da balık restoranı işlettim. Sadi Somuncuoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığına karşı çıkınca özgürlüğü engellemekten 20 ay ceza aldım ve 8 ay hapis yattım. O zaman 5 siyasi parti lideri, Ahmet Necdet Sezer'in adaylığında birleşmişti. Devlet bey bunu grupta açıkladı ama bizim bakanımız Sadi Somuncuoğlu aday oldu. Arkadaşlar makam aracının içinde, ‘Devlet beyin sözünü yere düşürme' diye iknaya çalışıyordu. Ben aracın önündeydim ve Somuncuoğlu'nun koruması bana yumruk ile tekme attı. Kendimi kaybettim ben de ona yumruk attım. Sonra Somuncuoğlu'nu döven adam oldum. Hiç karşılaşmadık, arabadan bile inmedi. Yıllarca kendimi anlatamadım. Benim için ‘Cumhur İttifakı'nda hiç uslu durmadı' diyorlar. Doğru yaptılar da biz mi karşı çıktık? 2018'de Cumhurbaşkanı, Ordu'da Botanik Bahçesi açtı. 16 milyon lira harcandı. Bir yıl sonra hastane yapacağız diye bahçeyi yıktılar. Sonra da vazgeçtiler. Şimdi orası mezbelelik. Bunu dile getirmeyelim mi? Kendimde hiç hata aramam, pişmanlık duymam, sadece ders çıkarırım.  Kalbini kırdığımdan, hakaret ettiklerimden özür dilerim.  Yarın musalla taşında imam, ‘Merhumu nasıl bilirdiniz' diye soracak. Parti yüzünden insanları kırmanın anlamı yok.”

Çiçeği burnunda Demokrat Partili Cemal Enginyurt evli ve iki çocuk babası. Eşi Hatice Hanım, kızı Miraynaz ve oğlu Alptürk ile fırsat buldukça zaman geçirdiğini söyledi. Enginyurt, “MHP'den ihracım, çocuklarıma bırakacağım en güzel mirastır. İhraç edildiğim gün oğlum bana ‘Allah senden razı olsun. Sen ki; hırsızlıktan, tecavüzden, rüşvetten ihraç edilmedin. Fındık üreticisinin hakkını savunduğun için ihraç edildin. Bize en güzel miras' dedi. Oğlumun bu sözleri hep aklımda. Fındık fiyatları düştü. Bunun mücadelesini yaptığım için partiden atıldım. “